Toprağın bereketi, alın teriyle birleştiğinde hayat bulur. Sofralarımıza gelen her lokmanın arkasında sabahın ilk ışığıyla uyanan, yağmurda çamurda yılmadan çalışan, mevsimlere umutla bakan insanlar vardır: Çiftçilerimiz.
Her yıl 14 Mayıs’ta kutlanan Dünya Çiftçiler Günü, sadece bir takvim günü değil; aynı zamanda toprağın kıymetini bilen, emeğin ne olduğunu en iyi anlayan insanların hatırlanması gereken bir gündür. Çünkü çiftçi, sadece tarla süren insan değildir; o, gıdanın üreticisidir, doğanın dostudur, geleceğin güvencesidir.
Bugün bir meyveyi, sebzeyi elimize kolaylıkla alabiliyorsak; arkasında binlerce saatlik alın teri vardır. Traktörün tekerleği dönmeden ekonomi de dönmez. Tarım yalnızca kırsalın meselesi değil, bir ülkenin bağımsızlığıyla doğrudan ilişkilidir. Kendi gıdasını üretemeyen bir toplum, geleceğini başkalarının ellerine bırakmış demektir.
Ancak çiftçilerimizin emekleri çoğu zaman yeterince görülmez, desteklenmez. Artan maliyetler, iklim krizleri, su kaynaklarının azalması, adil olmayan piyasa koşulları ve köyden kente göç, tarımı her geçen gün daha da zor hale getiriyor. Bu yüzden Çiftçiler Günü, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık çağrısı olmalıdır.
Çiftçilerimizi sadece alkışlamak yetmez; onların hak ettikleri ekonomik ve sosyal desteği almaları için somut adımlar atılmalıdır. Gençlerin tekrar toprağa yönelmesi teşvik edilmeli, sürdürülebilir tarım politikaları hayata geçirilmelidir.
Bugün, toprağı seven, emeği kutsal bilen, gelecek nesiller için üreten tüm çiftçilerimizin günü. İyi ki varsınız. Ülkemizin bereketi sizlerin ellerinde filizleniyor.
Çiftçiler Günü kutlu olsun!