Kış, en soğuğundan söylüyor şarkısını. Rüzgar, son ses eşlik ediyor. Penceremin önündeki ağaçla yorgunlukta yarışıyoruz. Gece? Gecenin umru değil, kışmış yazmış, karmış soğuķmuş. Ben yorgunmuşum, değilmişim hiç umuru degil. En lacivertini, tüm cömertliği ile sermiş yine gökyüzüne. Yıldızları ışıl ışıl. Ay, gördüğüm en esaslı gece lambası. Lacivertine ayrı, gece lambasına ayrı aşığım.
Fotoğraflarına bakıyorum, sessizce. Bir var ki, gözlerin, gözlerimi esir alıyor. Hep derin bakar, hep içinin derinliğinde susardın. Çok fotoğrafımız olsun derdin. İyiki, dinlemişim seni. Öyle özlüyorum ki. Özlemin, kışın en soğuk şarkısını bile susturuyor. Buz kesiyorum. Arkadaşlarla senden bahsediyoruz. Keşke diyoruz, keşke o da olsaydı. Bazen, annenle buluşup çay içiyoruz. O en sevdiğin tatlıdan yerken, ikimizin de gözleri doluyor. Birbirimizi üzmemek için, tıpkı senin yaptığın gibi içimizin derinliğinde susuyoruz. Sen gitmiş olsan da, biz varız. Annen üzülmesin diye ömrümüz yettiğince biz varız.
Canım arkadaşım. Sen gideli tam 5yıl oldu bugün. Gittiğinde,o aşık olduğum gece lambası, bir kaç gün hiç görünmedi. Hiç ses duymadım. Taa ki o en sevdiğimiz şarkı çalana kadar. Anılarımız kaldı geriye ve fotoğraflarımız. Bir gün gidersem sakın üzülme derdin. Hayat devam ediyor ama özlemin öyle derin ki. Bazen penceremin önündeki ağaç bile, yorgunluğumu almaya çabalıyor kokusuyla. Tek tesellim, birbirinden güzel anılarımız, bize kalan sohbetlerimiz. Biz iyi değerlendirdik yılları. Bir sürü gülümseten anımız var.
Gece gittikçe koyulaşıyor. Özlemin,gün geçtikçe keskinleşiyor. Sessizce, fotoğraflarına bakıyorum. Biri var ki,gözlerin gözlerimi esir alıyor. O bakışı çok iyi tanıyorum. Sessizce dua ediyor, çok özlüyorum. İçimin derinliğinde susuyorum.
Ö. Öykü Orakçı
Özlenilen kim bilmiyorum ama özleyenin duygularını okuyucularına yaşatırcasına muazzam yazdığını söyleyebiliyorum.