"Dünya’ya açılan ilk edebiyat penceresi: Masaldır. Çocukken büyüklerimize dil dökerdik: “Ne olursun, bir masal anlatıver,“ diye canlarından bezdiriverirdik. Onlar da kırmaz, dağarcıklarındaki bir masalı anlatarak, bambaşka dünyaya götürüverirlerdi bizleri. Evet, hepimiz çocukken önce masallarla tanıştık. Masal dünyasında bir yer bir görev üstlendik kendimizce, bazen masalın kahramanı oluverirdik düşlerimizde, kötünün canına okurduk; iyinin, güzelin, kimsesizin, öksüzün yanında oluverirdik hep. Gül ve Düşün/ Masal kitabı ister çocuk, ister genç ve hatta büyüklerin bile keyifle okuyup, ders çıkarabileceği bir çalışmadır.”
Katılmamak mümkün mü?
Bu bir çocuk kitabının tanıtımında yazan bir yazı.
Bir çocuğun varsa ve masal dinleme ya da okuma yaşındaysa bunu alır mısınız hemen çocuğunuz için?
Alırsınız..
Peki içinden size bir sayfa paylaşsam?
“Kurnaz Tilki: "Boz Ayı’dan çok çektim, öyle bişey başına getireyim ki ömrü boyunca unutmasın. En iyisi tecavüz! Namusunu beş paralık edeyim!” fikri baskın çıkmış. Boz Ayı, Kurnaz Tilki’nin aklından geçirdiği şeytanlık dürtülerini hissetmiş ama ne fayda.Japon yapıştırıcı ile yere yapıştırılmış gibi sıkışıp kalan Boz Ayı’nın son çırpınışları da yarar getirmemiş. Kurnaz Tilki Boz Ayı’nın arkasına geçmiş ve çirkin emellerine kavuşmuş. Boz Ayı’nın bakireliği son bulmuş. Gerdekten çıkmış damat misali gibi, gerine gerine göğsünü kabartarak böğürtlenler arasından çıkmış. Kurnaz Tilki derede boy abdestini aladursun Boz Ayı’ya dönelim. Boz Ayı mahcubiyet ve ar duygusuyla başı öne eğik, randevu evine düşmüş fahişeler gibi kendi kendine içerlenerek mırıldanmış: “Bekaretim gitti. Namusum beş paralık oldu! Hangi yüzle ayı alemine çıkacağım. Damgayı yedim bi kere! Boz Ayı yerine Fahişe Boze Ayı derlerse……..” ………..
Diye devam eden bir masal kitabından sadece bir sayfa bu.. 2017 yılında bu kitap anne babaların dikkatini çekmiş ve bir kamuoyu oluşturulmuş, şikayet edilmiş, yazarı özür dilemiş, konu kapanmış.
Nasıl konu kapanır ben şuan çıldırmak üzereyim!
Bu kitabı yazan biri nasıl olur da psikolojik sağlık testinden geçirilmez?
Bu kitabın basılmasına onay veren editör kimdir?
Nasıl olur da bu kitabı bir yayınevi basar, tanıtımını yapar ve satar?
Hangi kitapçı bunu nasıl olur da rafına satmak üzere koyar?
Yıllardır bu ülkede Kadın cinayetleri, Tecavüzleri artıyor ve karşılığında hiçbirşey yapılmıyor, yapan cezasını almıyor diye bas bas bağırıyoruz! Neden sonuç alamıyoruz biliyor musunuz?
Cevabı belkide burda aramamız lazım.. Çocuklarımızda.. Onlara sunulan öğretilerde.
Daha onlara sunulan masallarda başlatmışlar herşeyi baksanıza!
Şeytanın görevini üstlenmiş bir adam ve onun kapısını açan bir editör!
Henüz intikam duygusu nedir bilmeyen çocuklara önce intikamı tanıtıyor, sonra öç almayı ve en ağır biçimde nasıl öç alabileceğini!
“Fahişe” diyor, “Bakirelik” diyor, “Gerdekten çıkmış damat gibi” diyor, “Damga yedim” diyor, “Namusumu beş paralık etti” diyor, “Kurnaz Tilki; boy abdesti alıyor” !
Bir çocuk beyni bu kelimeleri nasıl algılar? Nasıl etkilenir bir düşünsenize!
Kendi çocukluğunuzu hatırlayın; okuduklarınızı canlandırmaz mıydınız gözünüzde? Yapmaya çalışmaz mıydınız gerçekte?
Söylemeye dilim varmıyor ama susan da dilsiz şeytan; bu kitabı okuyup anlayan çocuklar büyüdüklerinde tecavüz ederler!
Bu kitaptan bu gücü aldılar..
Ama sorularım daha bitmedi.
Peki?
Masal kitapları; editörün onayına geldikten sonra ve ya öncesinde bir pedagogun da onayına sunulması gerekmez mi?
Eğer öyle ise buna müsaade eden hangi Pedagog ve hangi Editör şuan bizim bunu da bilmemiz gerekmez mi?
Evet belki üç yıl önce şikayet edilmiş, özür diletilmiş ama herhangi bir yaptırım uygulanmamış.
Neden ?
Sosyal mecraalarda eleştirel bişey yazıp da anında “Halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten” yaftalanan ve tutuklanan onlarca demiyorum; çünkü çok daha fazla vatandaş ve gazeteci varken.
Bu nedir?
Sen masal yazarı!
Sen o kitabı okuyup onaylayan editör!
Sen masal kitaplarını denetleyip “uygundur” diyen pedagog!
Çocuklarımıza ne yaptığınızın farkında mısınız?
Biz farkındayız!
Ve sizin aksinize tecavüzcüler, sapıklar, katiller, pedofililer yetiştirmeyeceğiz!
Buna izin vermeyeceğiz!!
“Gül ve Düşün” imiş kitabın adı..
Gülemiyoruz ama artık çok daha fazla düşünüyoruz ...