Geçenlerde bir arkadaşım aradı. Nasılsın bile demeden, "Öykü hani mutluluk bizim içimizdeydi hani nerde, nerde bu mutluluk Sence?" dedi. Kahkalarla güldüm. Nereye koyduysan oradadır diyemedim. Hepimizin kendi payına düşeni yaşadığı, kendi payımıza düşenin, çoğu zaman kendi tercihlerimizin sonucu olduğu bir hayatı
var. Elbette zorunlu yada hiç akla gelmeyen şeylerde var. Mutluluk? oda bir tercih. Hissetmek frekansına geçebilmek, mutluluğu otomatik sunuyor bize.Tabi çok kolay dediğinizi duyar gibiyim. Hayatta hiçbirşey kolay değil ki. Dilediğimiz şeye ulaşmak için, o sinirlendiğimiz, haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz, bu kadar da olmaz hep mi? beni buluyor dediğimiz olayları , yaşamak gerekiyor.Tabiki tecrübe herşeydir.
Hani şu sıkça bahsedilen bakış açısı var ya işte burası bence ilk düğümün çözüldüğü yer.
Israrcı olmak, diretmek, hırs yapmak, sadece soruna ya da çözüme odaklanmak bazen düğüm üstüne düğüm atıyor. Bazen de bir şeyi çok istersem olmaz diyoruz. Aslında sebebi "illede" diye tutturmakta saklı.
Şimdi bir düşünün, dilediğiniz en çok olsun istediğiniz şey olmaz ise ne olur? Yoluma devam ederim diye yanıtladığımız ve bıraktığımız, bu iç rahatlığıyla hayatımıza devam ettiğimiz herşey, pat diye oluverir. Spritüel danışmanlar, sıklıkla "bırak" der. Dile ve serbest bırak. Elinden geleni yap ve akışa bırak. Niyete gir. Duygu ve düşüncenle kirletme hiçbirşeyi. Eskilerin dediği gibi, herşey olacağına varır. Başka bir deyişle, su akar yolunu bulur. Gerçek anlamda, elinizden geleni yapıp, aklen kalben ve bedenen bu duygu frekansına geçip, hayatınıza devam edebiliyorsanız, işte Mutluluk içimizde tamda burada.
Ne var bir de biliyor musunuz? Biraz gamsız olmak, biraz hoşgörülü, biraz kendi hayatlarımızın mimari, biraz da kendi hayatlarımızın mühendisi olmak var. Dipte olmaktan korkmamak var. Dipten de dip olmadığına göre tek yön yukarısı. Bir de; kırmamak için kırılmamak var. Evet kırmayalım ama kendimizi de kırdırmayalım. Hayır demenin gücü var. Aynı zamanda değişmeyeceğini bildiğimiz halde insanları değiştirmek için kendimizi yormamak var. Hayatımızda olumlu hiçbir duyguya hizmet etmeyen insanları, hayatlarımızda tutmamak sessizce kırmadan uzaklaşmak var. Biten ama kabullenemediğimiz durumları yeniden başlatmaya çalışmamak var.
Unutmayın! Kabule geçip bırakmak yeni yollar açar. Hayat boşlukları sevmez boşlukları doldurur. Küçücük olayları dev gibi yapmamak var. Birini, arkadaşınız, eşiniz, dostunuz... herkimi nereye koyacağımızı iyi bilmek var. Kendimize ve hayata karşı adil olmak var. Arkadaşım, benim güzel arkadaşım, ben konunun uzmanı değilim. Sadece sana bildiğimi, okuduğumu, gözlemlediğimi,yapmaya çalıştığımı söyleyebilirim. Başkasına göre doğru bu olmayabilir fakat gerçek şu ki ; Mutluluk içimizde! Ve doğrular değişebilir, gerçeklerse değişmezler...
Mutlu olmak için yarını bekleme, bugün bile geç, daha dün mutlu olmalıydık. Derdi rahmetli Öykücüğüm :)
Mutluluk gerçekten içimizde ve onu can***dırıp yaşatmak elimizde.