Aşk,sen olmasaydın biz ne yapardık? Iyiki varsın diyenlerimiz, aman bırak öykü ne aşkı ben inanmıyorum, akıllandım diyenlerimiz.Aşk için ölenlerimiz.Asktan korkanlarımız ki onlar aşka en çok yakalananlarımız .Düşe kalka aşkı öğrenmeye çalışanlarımız, ağzı dili bağlanıp tutulanlarımız. Ne oluyor diye panikleyenlerimiz... Sosyal medyada başlayan aşklar, watsapp üzerinden online aşklar...Her defasında Eski sevgiliye dönülen boomerang aşklar...
Şiirlerden, şarkılardan,kitaplardan filmlerden çıkarılabilir mi Aşk? Olmasa olurmu? Siz ne dersiniz bilmem ama terkedilsekte, ağlasakta, üzülsekte balll gibide güzeldir Aşk. Hele birde tatlı tatlı yerden yere çarparsa kalbi ! dertlensekte söylensekte sonunu tatlıya bağlıyorsa misss.Tabi birde Aşkın matematiği var.Malesef ki var.Sadece matematiği olsa iyi, fiziği, kimyası, edebiyatı... Mantığı da var ama mantık ruhsuzlaştırıyor bence.Ruhu olmayan şeyde yaşamıyordur. Herşeyi net açıkca konuşalım, anlaşalım deyince Aşk toplanır gider genelde.Aşk, düzlüğü sevmez.Yokuşlu, virajlı , ağaçlı yolları olmalı, deniz manzarasında soluklanmalı ama her şartta yanyana durmalı.Bir yerde okumuştum; "Aşk iki kişilik bir devrimdir".Aşk, hakkını verince ödüllendirir.
Bazen, bir şarkının hiçte önemli olmayan hatta başkalarına çokta anlamsız gelen bir kelimesi, öyle bir alır ki bizi bizden.Öyle bir götürür ki O yâre, dinledikçe kapısında yatarız da onun ruhu bile duymaz.Bazen ; karda yürür gibidir, üşütsede biraz beyazdır ve soğuğu yakar. Yalınlığından emin fakat yinede içimizde hep bir korku, yürürürüz Aşkın yolunda.Sanıyorum sırrıda bu; kaybetme korkusu, ya giderse ya unutursa düşüncesi!Korku, çok güçlü bir duygu! Birde ait hissetme, ait olma duygusu var, tıpkı Deniz ve Martı gibi! Aşkla birleşince, ait hissedince, en duygusuzumuz bile, aşk makamında gelir dile.
Ey Sevgili,
Martı Denizindir
Yıldızlar,
Koyu lacivert saten göğün
Ve Sen Sevgili
Sen, Benim...
Çok güzel yüreğine kalemine sağlık
Aşk; fütursuzca mutlu olmaktır. Bulabilecek….
Aşk için ölmeli, aşk o z***an aşk
E bu kadar bahsetmişken Aşk Olsun be Öykü Hanım. Kaleminize yüreğinize sağlık