Bize elinin hamuruyla erkek işine karışma diyorlar.
Dünyanın hiç bir yerinde kadınlar hiçbir meslekte yüksek düzeylere gelemiyor. Rakamlar açıkça gerçekleri anlatıyor; 190 devlet başkanı arasında dokuzu kadın. Oysa mucizeyi kadınlar yaratır. Kadınların güçten vazgeçmesine sebep olan şey güçlü olmadıklarını düşünmeleridir. Erkeklerin kadını aşağılayan sözlerinden etkilenmeleridir. Müftüler çıkıyor kadın bedeni üzerinden fetva veriyor. Eşitlik üzerinden neden fetva verilmiyor? 12 yaşındaki kız çocuğu öyle mi olur böyle mi olur? Bu korkunç tehlikeli. Peki biz buraya nereden geldik? AKP Samsun il başkan yardımcısı çıktı dedi ki; “Başı açık kadın perdesiz eve benzer. Ya kiralıktır ya satılık” Ortalığı ayağa kaldırmalıydık. Sesimizi çıkartamadık. Bu ülkede bir erkek yargıç “Kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmemek lazım” demiştir. Bu sopayı yuttuk mu? Yuttuk. Uygulamalar ise sözler kadar kadını ötekileştirmek için.
Kadın çalışma hayatında işini disiplinle, hakkıyla yerine getirmeye çalışıyor. Ama işini ne kadar iyi yaptığına, görevinin tüm gereklerini eksiksiz yerine getirdiğine bakılmıyor. Performansı önemsenmiyor. Yönetim Kurullarında yer alamıyor. Çünkü cam tavan var.
Kadını siyaseten kullanmaya gelince kadın var. Hak denince, hukuk denince, itibar denince kadının adı yok. Çünkü şekilsiz “mış” gibi cinsiyet kotası var. Parti örgütünün eril bakış açılı yöneticileri tarafından uygulanmıyor.
Oysa siyasette kadının gücünü göstermemiz mümkün. Şikayet etmeyeceğiz. Çözüm üreteceğiz. Siyasi görevlerim süresince zorlu ve tartışmalı sorunlarla başa çıkmanın ve de bunları başkalarına anlatmanın keyfine vardım. Şimdi de bu tecrübelerimi paylaşmak ve İzmir siyasetine yeni bir fikir sunmak istiyorum. Bu arada il delegesi adayı olmak isteyen kadınlara da önerilerim var. Bazılarımız mevki ve makamdan çok karar mekanizmalarında yer almak isteyebilir.
1- Masaya oturun. Örnekle anlatayım. Siyasi makama etkili bir isim gelmişti. Kadınlar ayakta kaldı. Gelin “masaya oturun” dedim. Ama onlar odanın kenarında duvar dibine oturdular. Erkeklerle eşit olduğunuzu asla unutmayın.
2- İddialı olun. Kadınlar kendini sistematik olarak azımsıyor. Eğer kadınları ve erkekleri test eder, nasıl başardıkları konusunda soru sorarsanız, kadınların cevabı, şansının yaver gittiği, birinin ona yardım ettiği ya da çok çalıştıklarıdır. Erkeğin cevabı ise tek cümle; ”Elbette ben çok iyiyim. Çünkü…”
3- Pazarlık yapın. Kadınlar iş dünyasında pazarlık etmiyor. Siyasette de öyle. Son yıllarda yayınlanan bir çalışmaya göre üniversiteden mezun olup iş hayatına atılan erkeklerin % 57 si ilk maaşları ile ilgili pazarlık ederken kadınların sadece %7si aynı nedenle pazarlık ediyor. Çünkü kadın başarıya hak ettiğine inanmıyor, kendi başarısının farkında değil.
Son CHP İzmir il kongresinde 658 delegeden 178 i kadın. 176 belediye meclis üyesinden (Bu sayıya belediye başkanları da dahil) sadece 26 sı kadın. Kongre süreci başladığında “en iyi benim” diyen erkek siyasetçiler erkek il başkanı profili tariflerine başlayacak. Kadınlara kıymayın efendiler! dediğimizde "Bizim kıydığımız yok ki, gelip talip oldular da biz mi engel olduk" cevabını alacağız. Ben partiye girdiğim günden beri, il delegesi adayıyım. Mahalle temsilcisi ve ilçe delegesi olmama rağmen il başkanını seçme konusunda yeterli görülmedim. Madem bize engel değilsiniz, kadınlar da kendi içlerinden yarı yarıya kadın il delegesi ve kadın il başkan adayı çıkarabilirler.
Neden İzmir’de kadın il başkanı olmasın?
İzmir’de 5-6 kadın aday bir araya gelip tek adayla yarışa katılabilir. Kimsenin delegenin özgür iradesine ipotek koymaya hakkı yok. Ancak İzmir’de tek aday fomülü ile (Kadın il başkan adayı) CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapısı da çalınabilir. Bugün Atatürk’ün kurucusu olduğu partinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’dur. 31 Mart seçimlerinde başarının en önemli mimarlarındandır. Örgütün kadın siyasetçilerine örnek olmuştur. İstanbul rüzgarı İzmir’de de esebilir.
İzmir il başkanlığının bayramlaşması oldukça gergindi. İl başkanının disiplin sopasını örgütün ensesinde hissettirme ısrarı, hazırladığı aday listelerinde ki erkek aday bolluğu (Deniz ismi unisex olsa da bakış açısı eril), bayramlaşmaya milletvekili ve belediye başkanlarının katılımın azlığı, yönetimin kongre takvimi açıklanırsa örgütten pek geçer not alamayacağını gösteriyordu.
İzmir’de geçmişte bir araya gelmemiş isimlerin bir araya gelip mutabakat yaratma çalışması da hissediliyordu. Masaya kadın aday seçeneği konması da bir başka seçenek.
Kadın il başkanı tarifinde ise ilk koşul “örgütün içinden” olmasıdır. Kadın sorunlarını bilen, kadın hareketinin içinden gelen, toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan bir aday.
İzmir’de erkek siyasetçilerin aktif olduğu arenadan o cesur kadın adayı öne çıkartmak için ben göreve hazırım. Kadın il başkan adayına şimdiden “Korkma” diyerek seslenmek istiyorum.
“Umarız sınırlarınızı zorlayacaksınız. Siyasi hedefinizi taşıyabileceksiniz. İzmir örgütünü yönetecek hırsa sahipsinizdir. Çünkü İzmir’in onu değiştirmenize ihtiyacı var. İzmir’deki kadınlar size güveniyor. İzmir’deki erkekler de güvenecek. Bu yüzden lütfen kendinize şu soruyu sorun: Korkmasaydım ne yapardım? Ve gidip onu yapın, İl başkanlığı tam size göre.”
Ne kadar mücadele edersek, o kadar kazanırız!
Çünkü biz zor zamanları hiç bitmeyen bir memleketin kadınlarıyız.