İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019-2024 dönemindeki 5 yıllık icraatlarını ve bu döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi. Şato Kütüphane Bahçesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Soyer, bu zamana kadar kendisi hakkında çıkan tüm iddialara cevap verdi. Çok Büyük Bir Aşkla Çalıştım Görev süreci boyunca büyük bir özveriyle çalıştığını ifade eden Tunç Soyer, "Seferihisar'da 10 yıl, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 5 yıl olmak üzere toplamda 15 yıl boyunca görev yaptım. Bu süre zarfında gerçekten önemli işlere imza attık. Ancak bu süreçte inanılmaz saldırılara maruz kaldık. Bir köy fırını için 'Kaçakçı Tunç Soyer' şeklinde manşetler atıldı. Bu iddia sadece fırınla sınırlıydı ve ruhsata uygun olmayan bir durum söz konusuydu. Ayrıca, 'Tunç şatoda, Ekrem köşkte' gibi çarpıtılmış haberlerle sürekli karşı karşıya kaldık. Bu tür saldırılarla her gün karşılaştık ve bunlara rağmen yılmadık. Kendi fiziksel ve zihinsel sınırlarımı zorlayarak çalıştım. Toplam 20 gün izin kullanmışım ve bu süre boyunca 6 saatten fazla uyku uyumadık. İzin günlerimde bile çok az uykuyla yetindim ve sabah erken saatlerde iş başı yaptım. Eksiklerimiz olabilir ama ben vicdanen rahatım çünkü elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım" dedi. Su İndirimi Vaadi Yasal Dayanağa Sahip Değil İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, büyükşehir adayları tarafından verilen su indirim vaadinin yasal dayanağı olmadığını belirtti. Soyer, şunları söyledi: “Türkiye’nin en pahalı suyunu İzmirliye layık gördünüz meselesi… İzmir gerçekten su fakiri bir kent ve İzmir’in kaynaklarının yaklaşık yüzde 60’ı yer altından çıkıyor. Bu büyük bir rakam. Bunlardan ağır maliyet çıkıyor. Bu tablo nedeniyle de normalde Ankara ve İstanbul’un suyu ve baraj suyudur. Elektrik ve diğer maliyetler çok düşüktür. Halbuki bizde ağır maliyetler nedeniyle suyun maliyeti de çok yükseliyor. İzsu hem istediği fiyat ortaya koyamayan bir kurumdur. Kar amacı gütmeyen bir kurum olduğu için fiyatı yüksek tutuyor gibi bir algı gerçek değildir. İzsu’nun maliyetleri üzerinde keyfi indirim yapması da mümkün değildir. Adaylar suyu indirim yapacağım diyor ama bunların yasal dayanağı yok. Gördes barajı 13 yıl önce yapılmış her sene 59 metreküp vermesi öngörülmüş. Bugüne kadar 767 milyon küp su almışken… İzmir’e su getirdik diyorlar ama getirmediniz. Ve getirdiğinizin fazlasını aldınız. Bedelini bize ödetiyorlar ve vermedikleri suyun parasını bize ödetiyorlar. İzmir Türkiye’nin en pahalı suyunu veren şehir değildir.” Koku Sorunu Tamamen ortadan kalkacak Körfez ile ilgili çalışmaları anlatan Soyer,"Körfezle ilgili 3 büyük adım attık. Cumhuriyet tarihinde yapılmış olan yağmur suyu kanalının ayrısını biz bu dönemde yaptık. Büyük kanal projesiyle büyük ölçüde Çiğli atıksu arıtma tesisine gidiyor İzmir’in pis suyu fakat buraya giderken yağmur suyuyla karıştığı için olması gerekenden fazla su basıldığı için tesisi zorluyor. Su tam arıtılmadan deşarj edilmiş oluyordu. Bizim yaptığımız kanallarla bu ölçüde giderildi. Tamamı ayrıştırıldığında sorun büyük ölçüde giderildi. Biz yaklaşık yarsını yapmış olduk. Çiğli’deki atıksu tesisi 23 yıl önce yapılmış olan fazlarla ilgili neredeyse hiç revizyon görmemişti. Biz tamamını yenilenmesini tamamladık. 13 senedir yapılıp bir türlü gerçekleşmeyen 4’üncü fazın ihalesi de gerçekleşti. 600 milyon kaynakla 4’ünü fazda bitiyor. 216 metre küp arttırarak 820 metre küpe çıkarıyoruz. 600 metreküp su kapasitesini yaklaşık bir milyona çıkarmış oluyoruz. Büyük ölçüde tamamlanmış oldu hazırlıklar İFC ile 50 milyon Dolarlık anlaşma imzaladık. Gelecek dönemde gelecek arkadaşlarımız ciddi bir kaynağı TL üzerinden ödenecek şekilde temin etmiş olduk onlara. 23 yıllık ömrünü tamamlamış çamur yakma merkezlerinin rehabilitasyonu olarak kullanılacak. Benim çocukluğumdan beri koku sorunu vardır İzmir'in. Bir çalışma yapıldı azaldı ancak sonrasında sürdürülmediği için çalışmalar yeniden yaşandı. Ancak başlattığımız çalışmalar bitirilmesi halinde koku sorunu tamamen ortadan kalkacak. Deşarjın iç körfeze değil de dış körfeze yapılması ile ilgili de onay geldi. Hayırlısı olsun" dedi. Basmane Çukuru Sorunu Siyasi Bir Boyuta Evrildi Tunç Soyer, Basmane Çukuru'nun uzun yıllardır çözülemeyen bir sorun olduğunu belirterek, "Bu sorunu yeniden gündeme getirdik ve çok yol kat ettik. TMSF başkanıyla sık sık görüştük, çözüm önerilerimizi sunduk. Ancak maalesef bu mesele rasyonel temellerde çözülmeyip siyasi bir angajmana dönüştü. Bu nedenle çözüm süreci durdu. Biz kamuya kazandırılması gerektiğini savunduk. Umarım ilerleyen süreçlerde bu sorun da çözülür. Basmane Çukuru'yla ilgili teminat mektubunun icraya verilmesi konusunda baskı oluşturduk ve hukuken sonuç alınabilecek bir noktaya geldik" şeklinde konuştu. Otogarla ilgili olağanüstü bir projemiz var İzmir Otogarı hakkında konuşan Soyer, "İzmir otogarının bizim tarafımızdan yapılmadığı yönündeki söylentiler doğru değil. Tahsil edilemeyen ve bize ödenmeyen paylarla ilgili icra takipleri başlattık. Pandemi nedeniyle işletmeci şirketin kira süresinin 7 yıl uzatılması için dava açtık ve kazandık. Ancak bizim tahliye talebimiz reddedildi. İdari anlamda kaymakamlık üzerinden tahliye talebinde bulunduk ancak henüz sonuçlanmadı. Otogarla ilgili hazırladığımız olağanüstü bir proje var ve hukuki süreci sonuna kadar takip ediyoruz" şeklinde konuştu. Çalışan Sayısı Eleştirilerine Yanıt Çalışan sayısı üzerinden yapılan eleştirilere cevap veren Soyer, "Mart 2014'te İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 20 bin 142 çalışan varmış. Mart 2019'da bu sayı 27 bin 271'e yükselmiş. Şu an itibariyle ise 34 bin 229 çalışanımız var. Yani 2019'dan bu yana 7 bin 129 kişi artış göstermiş. Bu konuda belediye çalışanlarının doğum yerleri itibariyle bir tartışma var. 2019'da çalışanların yüzde 54,67'si İzmirliymiş. 2024'te ise bu oran yüzde 53,72'ye düşmüş. Geri kalan çalışanların ise Manisa, Erzurum, Ankara, Kars, Mardin, Tunceli, Tokat, İstanbul, Konya gibi illerden geldiği görülüyor. Bu nedenle uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından verilen puanımız çok yüksek. Yatırım harcamalarına 2023 yılı sonuyla ayırdığımız pay yüzde 35. Bu oran Türkiye'deki tüm Büyükşehir belediyelerinden daha yüksek. Belediyenin finansal borcu ise 2019'da şubat sonu itibariyle 25,7 milyar TL iken, şubat ayı itibariyle 763 milyon Euro değerindeydi. Ayrıca iddia edildiği gibi her yeri sattığımız da doğru değil. 1,2 milyar TL gayrimenkul satışı yapmışız ancak 1,6 milyar TL değerinde gayrimenkul de kamulaştırmışız" şeklinde konuştu. 50 Yıl Sonrasını Kurtaracak Adımları Attık Yollarla ilgili yapılan eleştirilere cevap veren Soyer, "Yollarla ilgili haklı eleştiriler geliyor ancak biz ilçelerinde sorumluluğu üstlenmemiz nedeniyle rekor asfalt yatırımı yaptık. 5 milyon 259 bin ton sıcak asfalt serimi gerçekleştirdik. Ancak kazı nedeniyle yağmur suyu ayrıştırma ile ilgili tahribat çok büyük oldu. Bu durum, tüm yatırımlarımıza rağmen hala çokça şikayet duyulan bir noktadayız. Bu sorunu çözmek için popülist yaklaşımları tercih etmedik. Makyaj ve süslemelerle geçiştirilebilecek tercihleri yapmak yerine, bu şehrin geleceğini düşünerek 50 yıl sonrasını kurtaracak adımları attık" şeklinde konuştu. Hem Beni Aday Gösterme Hem de... Seçimler hakkında konuşan Soyer, "Seçimlerle ilgili olarak şunları söylemek istiyorum. Neden Cemil Bey'in yanında yer almadığım sorgulanıyor. Şunu belirtmeliyim ki, CHP bu ülkede demokrasinin teminatıdır. CHP'yi sevebilir veya sevmeyebilirsiniz, bu size kalmış bir şey. Ancak CHP, eğer iktidarı frenleyecek, dizginleyecek, dengeleyecek bir güç olmaktan çıkarsa, o zaman yüzde 80-90'larla seçim kazanacak hale getirir. Bu durum demokrasinin kaybolması anlamına gelir. Bu gerçeği aklı selim olan AK Partili, MHP'li, İYİ Partili herkes fark etmektedir. Ana muhalefet partisi dışındaki diğer partilerin iktidarı sınırlamak için güçleri vardır, ancak ana güç ana muhalefet partisinde olmak zorundadır. CHP'nin tüm adaylarına başarılar diliyorum. Umuyorum ki CHP bu seçimlerden büyük kazançlarla çıkar. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Bu sadece benim CHP'li belediye başkanı olduğum için değil, aynı zamanda Türkiye'nin dengelerinin bozulmasını engelleyecek frenleme mekanizmalarının korunması için de önemlidir. Sonuç olarak, bir tercih yapıldı ve o tercihlerin nasıl sonuçlanacağını göreceğiz. Ancak hem beni aday gösterme hem de bu işin kazanılmasını benden beklemek haksızlık olur. Bu hakkaniyete uygun değil" şeklinde konuştu. Devir Teslime KatılacağımSeçim sonrası yapılan devir teslim törenine katılacağını söyleyen Soyer, “Aziz Bey benim adaylık kampanyama hiç katılmadı. Bende bunu talep etmedim. O da buna sitem etmedi. Ama devir teslime geldi. Makamda bir devir teslim töreni yaptık ve eşlerimizde vardı. Birlikte devraldık ve onu kapıdan yolcu ettik. Bu seçimden sonra da mazbata alındıktan sonra devir teslim yapacağız” diye konuştu. CAN HABER HALKIN SESİ
Gündem
Yayınlanma: 25 Mart 2024 - 13:17
Soyer 'Doğru bilinen yanlışlar' dedi: 5 Yıllık görev sürecini anlattı
Soyer, bu zamana kadar kendisi hakkında çıkan tüm iddialara cevap verdi. Seçimler hakkında da konuşan Soyer, “Başarısız bir belediye başkanı olduğu söylenen başkanın, ‘sütte leke var, onda yok’ denilen bir adayın yanında olması ona zarar verir. Ben başarısız bulunduğum bir yerde yapacağım çalışmanın bir sınırı vardır. Bir tercih yapıldı ve o tercihlerin nasıl sonuçlanacağını göreceğiz. Ama hem beni aday gösterme hem de bu işin kazanılmasını benden bekle. Bu hakkaniyete uygun değil” dedi.
Gündem
25 Mart 2024 - 13:17