Gündem
25 Temmuz 2020 - 11:50
Güncelleme: 25 Temmuz 2020 - 12:58
Kılıçdaroğlu'nun iktidar manifestosu: Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda konuşuyor. Kurultayda konuşan Kılıçdaorğlu, Türkiye'nin 5 temel sorunundan bahsetti. Ayrıca "Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız" ve "18 yılda yapamadıklarını bir yılda yapacağız" dedi.
Gündem
25 Temmuz 2020 - 11:50
Güncelleme: 25 Temmuz 2020 - 12:58
“Hedef iktidar” sloganı ile gerçekleşen kurultayda ‘İktidar Manifestosu’nu Türkiye ile paylaşan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan noktalar özetle şöyle:11.55: Bu kurultay TBMM’nin açılışının 100. yılında yaptığımız bir kurultaydır. Bu kurultay bizi Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılına taşıyacak olan kurultaydır.Bu kurultayda alacağımız her kararın yankısının yüksek olacağını biliyoruz. Bu kurultay alçak gönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayıdır. Bu kurultay işsizliği, bu kurultay yoksulluğu, bu kurultay liyakatsizliği, bu kurultay umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır.
Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Demokrasi sadece kağıt üzerinde kalan bir sözcük haline gelmiştir. Öyle bir noktadayız ki saray ne diyorsa yargı onu yapıyor, egemen güçler ne diyorsa saray da onu yapıyor.Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.
* Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse, o devlet organize suç haline dönüşür. Bir devletin organize suç örgütüne dönüşmemesinin yolu anayasıdır.
* Beş: Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Siyaset kirlilikten arındırılacak. Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. Para ile iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kendisi Hac’da iken sahte pusula gönderip ben Meclis’teyim diyenden milletvekili mi olur?* Altı: Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir.
* Halkın iktidarında bir hastane, bir havaalanı kaça yapıldıysa vatandaş bilecek. 83 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bu kamu özel işbirliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz. Bu bağlamda, Avrupa’nın en büyük entegre tesisi Tank Palet Fabrikası bir kuruş, bir dolar, bir avro ödenmeden Katar Ordusu’na peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız şu anda Katar Ordusu’nun emri altında çalışıyor.
* Yedi: Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor, onların tüm raporları gizleniyor. Biz milletin önüne getireceğiz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Lütfedip devlete bağış yapıyorlar, o bağışı da vergiden düşüyorlar. Buna son vereceğiz. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacak.
* Sekiz: Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Tarım stratejik sektör olarak görülecektir. Millet 50 yılını planlıyor, biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. İşsizliği nasıl önleyeceğiz diye planlama örgütü çalışacak. Her toprağımızda fabrika olacak.* Dokuz: Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.* 10: Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme, güneşi görme hakkımız var. Gelecek kuşaklara bu hakkı devretmek görevimizdir.* 11: Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. Bu ülkede huzur istiyorsak hiçbir babanın çocuğuma pantolon alamadım diye intihar etmemesi lazım. 18 yıldır yapamadılar, Allah’ın izniyle 1 yılda yapacağız.* 12: Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.AYRINTILAR GELİYOR...
Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır
Türkiye Cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyoruz. Bu buhran yönetim buhranıdır, bu buhran demokrasi buhranıdır. Bu buhran ekonomi buhranıdır. Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Azimle Türkiye’yi bu buhrandan çekip çıkaracağız. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi adını verdiğimi çözüm önerilerimizi sunmadan önce, Türkiye’nin önündeki beş temel sorundan kısaca söz etmek istiyorum.Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Demokrasi sadece kağıt üzerinde kalan bir sözcük haline gelmiştir. Öyle bir noktadayız ki saray ne diyorsa yargı onu yapıyor, egemen güçler ne diyorsa saray da onu yapıyor.Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.
"18 YILDA HARCANAN PARA 2 TRİLYON 400 MİLYAR LİRA"
İkinci sorunumuz ekonomi. Mutfağımızda yangın var. Çocuklarınız işsizse 18 yıldır ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuruldu. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Demir çelik fabrikaları yapıldı, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 2003-2020 18 yıl... 18 yılda harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar!"VATAN TOPRAĞINI SATTILAR"
Havaalanı, şehir hastaneleri dahil değil bunlara. Onların bedelini torunlar ödeyecek. 79 yılda bizim yaptıklarımızı sattılar, fabrikaları sattılar. Parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Vatan toprağını sattılar. 250 bin dolara istediğiniz yerden istediğiniz daireyi alabiliyorsunuz. 18 yılda bu kadar para harcanacak, bu paranın nereye gittiğini TBMM'de kimse bilmeyecek, ondan sonra kalkacaksanız bana ekonomiden söz edeceksiniz. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadın da bu sefalet ne, bu işsizlik ne?Londra'daki bir avuç tefeciye 83 milyonu çalışır hale getirdiler. Bir günde ödenen faiz 48 milyar 703 milyon dolar. 18 yılda 178 milyar 154 milyon dolar faiz ödendi. İşçi çalıştı, emekli iş bulursa çalıştı, tarlada, lokantada çalıştık, simit sattık. Kimin için? Londra'daki bir avuç çeteye hizmet etmek için. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu hale getirenlerden hep birlikte hesap sormak zorundayız."ÜÇÜNCÜ SORUN, DIŞ POLİTİKA"
Üçüncü sorunumuz dış politika. Türkiye şu anda egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir ülke konumuna düşürülmüştür. Bugün Türkiye ekonomik ve siyasi bağımsızlığını büyük ölçüde yitirmiştir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Süleyman Şah türbesinde bayrağı indirip topraklarını terk eden bir hükümetle karşılaşmadık, bunlar yaptılar. Süleyman Şah türbesi bu ülkenin namusudur. Oradan bayrağı indirip Süleyman Şah türbesini kaçıranlar açık ve net söylüyorum vatan hainleridir.Suriye'de 36 askerimiz şehit oldu. Sorumlusu kim? 36 askerimizin kanı yerde duruyor. Askerlerimizi şehit edenlerin sizden özür dilemesini beklerken siz koşa koşa Moskova'ya gideceksiniz. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur. Onur sahibi insanlar da böyle bir dış politikayı asla gütmezler. 9 Ekim 2019 Trump'ın gönderdiği mektup. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en ağır hakaretleri içeren mektuba cevap verilemedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir devlet başkanı aldatıldım dememiştir. Ama ilk kez 18 yıllık iktidarında bir kişi herkes tarafından aldatılmıştır.Eğer sen Dışişleri Bakanlığı'nı devre dışı bırakırsan, rüşvet alanları elçi yaparsan sen egemen güçlerin talimatını yerine getiren bir konuma oturursun. Görkemli Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tahrip ediyorsun."DÖRDÜNDÜ SORUN, EĞİTİM"
4. sorumuz eğitim sorunu. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadılar, hala birleşik sınıflar var. Birleşik sınıf, 1. 2. 3. sınıf aynı odada aynı öğretmen tarafından ders veriyor. Hala yeterli derslik yok. Türkiye bilgi çağından koparıldı. Geçmişte bizim yerimizde olan Suudi Arabistan Malezya üniversitelerinin ürettiği bilgi sayısı bizim üniversitelerimizden daha fazla olmuştur. Bir devletin eğitim sistemini bozarsanız o ülke geriye gider. Eğitim politikalarını sürekli değiştirerek kendi çocuklarını denek olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz. Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne baba eğitim sisteminden memnun değil."BEŞİNCİ SORUN, TOPLUMSAL BARIŞ"
5. sorunumuz toplumsal barış. Etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden siyaset toplumu kutuplaştırmış, bölmüştür. Bu ülkede 83. milyon bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin yaşam tarzını sorgulamak bizim hakkımız mı? Bizim sorgulayacağımız şey vatandaşın karnı aç mı tok mu? Başta kürt sorunu olmak üzere neredeyse tüm toplumsal sorunlarda kutuplaştırmayı derinleştirmektedir.KILIÇDAROĞLU’NDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
* Sorunları iyi analiz etmeden geleceği inşa edemeyiz. Bir karar alıyorsanız, o kararın hangi sorunları çözeceğini bilmeniz gerekir. Asıl soru şu: Biz sorunları kimlerle ve nasıl çözeceğiz?* Bu sorunları sizlerle, yol arkadaşlarımızda çözeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. İki dostlarımızla, Millet İttifakı’nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz, Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Bu sorunları kadınlarla çözeceğiz. Kalemini satmayan gazetecilerle, aydınlarla, bilim insanlarıyla, sanatçılarla çözeceğiz. İlk seçimde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız.* Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Hiçbir zaman hiçbir yerde hiç kimseye kibirle ve öfkeyle bakmayacağız. Hangi partiye oy verdin sorusunu sormayacağız, hangi derdin var sorusunu soracağız. Yeni bir siyaset anlayışı. Ahlaklı bir siyaset anlayışı. Vatandaşını hor gören değil, vatandaşını kucaklayan bir siyaset anlayışınız Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarına indireceğiz.* Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse, o devlet organize suç haline dönüşür. Bir devletin organize suç örgütüne dönüşmemesinin yolu anayasıdır.
MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
* Yasa tasarı ve teklifleri tbmm Komisyonları’nda görüşülürken ilgili meslek kuruluşları, STK görüşleri zorunlu olarak alınacak. Baro ile kanun çıkarıyorsan baroları çağıracaksın. Sendikalarla ilgili kanun çıkarıyorsan uzmanları çağıracaksın.* Düşünceyi ifade, örgütlenme, basın özgürlüğü koşulsuz güven altına alınacaktır. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse o devlet bir süre sonra organize suç örgütü haline dönüşebilir. Dönüşmemesinin temel nedeni zaten anayasalardır. Bir kişinin baskısıyla devlet yönetilemez.* İkinci ilkemiz, Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde, TBMM’nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.* Tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Yeraltı dünyasında hala suç örgütleri var. Bunlar güçlerini meclisteki bazı siyasi otoritelerden alıyorlar.* Üç… Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır. Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Akademik hırsızdan rektör, rüşvetçiden büyükelçi olmayacak.* Dört… Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır. Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP’li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM’ye verecektir. Parlamentoda kadınlar hak ettiği yeri alacaklardır.* Beş: Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Siyaset kirlilikten arındırılacak. Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. Para ile iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kendisi Hac’da iken sahte pusula gönderip ben Meclis’teyim diyenden milletvekili mi olur?* Altı: Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir.
* Halkın iktidarında bir hastane, bir havaalanı kaça yapıldıysa vatandaş bilecek. 83 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bu kamu özel işbirliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz. Bu bağlamda, Avrupa’nın en büyük entegre tesisi Tank Palet Fabrikası bir kuruş, bir dolar, bir avro ödenmeden Katar Ordusu’na peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız şu anda Katar Ordusu’nun emri altında çalışıyor.
* Yedi: Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor, onların tüm raporları gizleniyor. Biz milletin önüne getireceğiz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Lütfedip devlete bağış yapıyorlar, o bağışı da vergiden düşüyorlar. Buna son vereceğiz. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacak.
* Sekiz: Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Tarım stratejik sektör olarak görülecektir. Millet 50 yılını planlıyor, biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. İşsizliği nasıl önleyeceğiz diye planlama örgütü çalışacak. Her toprağımızda fabrika olacak.* Dokuz: Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.* 10: Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme, güneşi görme hakkımız var. Gelecek kuşaklara bu hakkı devretmek görevimizdir.* 11: Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. Bu ülkede huzur istiyorsak hiçbir babanın çocuğuma pantolon alamadım diye intihar etmemesi lazım. 18 yıldır yapamadılar, Allah’ın izniyle 1 yılda yapacağız.* 12: Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.AYRINTILAR GELİYOR...
İlginizi Çekebilir