İzmir'e daha kaliteli hizmet sunmak, iklim, su, gıda gibi geleceğin krizlerine karşı önlem almak için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ile 2025-2029 Stratejik Planı’nı şekillendirmek için çalışmalarını sürdürüyor. “Yeni Nesil Belediyecilik” anlayışının da önemli yer bulacağı Stratejik Plan, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının ve müdürlerin katıldığı toplantıda tartışıldı.
Programda, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve İzmir Planlama Ajansı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, “Yeni Nesil Belediyecilik” başlığı ile sunum yaptı. Fikret Adaman, “Dünyada neoliberal politikalar nedeniyle sosyal alanda devletin verdiği destek büyük ölçüde çökmüş durumda. Türkiye'de olduğu gibi dünyanın diğer yerlerinde de sosyal alandaki hizmetler merkezi yönetimlerin sorumluluğunda. Merkezi yönetimin geri çekilmesi ile yerel yönetimler devreye giriyor. Bu bir yandan politik, bir yandan da vicdani bir durum. Tüm bunlara bakıldığında yerel yönetimlerin yeni bir anlayışla ileriye bakması gerekiyor dedi. Yeni Nesil Belediyeciliği alışıldık belediyecilik söylemlerinin ötesinde geniş ufka bakabilen, yerel ve küresel ölçekte uzlaşılan ilkeler ve amaçlar üzerinden ve ezber bozan uygulamalar olarak algılamamız gerek” dedi. “İzmir daha sıcak olacak”
2074 yılına dair tartışılan senaryoları yorumlayan Prof. Dr. Fikret Adaman, iklim krizinin dünyaya, Türkiye'ye ve İzmir'e etkilerine değinerek, “İklim krizine dair önlem alınmazsa, bizi ne tür sıkıntılar bekliyor? İzmir'de yaşayan biri 'Hava çok sıcak, nem çok yüksek. Ne yapacağız' diye düşünebilir. Ama biraz daha geniş düşündüğümüz zaman tarımsal üretimin ve tarım odaklı kırsal havzaların çok ciddi darbe alacağı ve krizlerle boğuşacağı anlamına geliyor. 2020'de yapılan bir çalışmaya göre, 2030'da bazı önemli ürünlerde yüzde 8 oranında verim kaybı bekleniyor. İzmir'de hortumlar olmaya başlayacak. İzmir daha sıcak olacak. Dünya ve Türkiye kötüye gidiyor. İzmir nasıl daha iyi olabilir? 2074 hedeflerine nasıl ulaşabilir? Bunların tartışmasını yaparken toplumsal olarak neredeyiz, ekolojik olarak neredeyiz? 'İzmir nereye gidiyor' derken, İzmir'deki farklı sosyo-ekonomik grupların durumuna bakmak lazım. Bunların üzerinde çalışmak lazım” dedi.“Ezber bozmamız lazım”
Yeni Nesil Belediyecilik ilkeleri çerçevesinde gücün demokratikleştirilmesi gerekliliğini savunan Prof. Dr. Fikret Adaman, katılımcı karar alma mekanizmalarının önemi üzerinde durdu. Adaman, “Bireysel çözümler yerine toplum, grup odaklı çözümlere yönelmeliyiz. Uzun soluklu bakabilmek de önemli. Nasıl bir kalkınma istiyoruz? Zengin bir kent olalım. Bu mu derdimiz, yoksa başka bir şey mi? Kalkınma konusunu tartışmamız gerekiyor. Bireysel çözümler yerine toplum odaklı çözümlere ulaşabilir miyiz? Yaptığımız işlerin başkalarına olumsuz etkilerini azaltmamız lazım. Bunlar üzerine düşünelim. Hepinizin sorumlulukları var. Ezber bozmamız lazım” diye konuştu.“Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir”
İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu da “Başarının ölçüsü ne olacak” diye sordu. Velibeyoğlu, “Başarının ölçüsü büyüme mi olacak yoksa ortaklaştığımız ilkeler mi? Yoksa bunlara doğru attığımız adımlar mı olacak? Başarıyı bir amaç üzerinden tarif ettiğimiz zaman hepimizin, kentlinin yaşamına dokunan nihai bir şey var. O da yaşam kalitesi. Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için yapabilirlikleri geliştirmek gerekiyor. Kişinin kapasitesini, yapabilirliklerini geliştirmek çok önemli. Mesela bunu bir hedef olarak aldığımız zaman, Stratejik Plan'daki faaliyetlerimizi buna göre tekrar düzenleme gereği doğacak” dedi.“2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz”
İzmir Planlama Ajansı çatısı altında Vizyon 2074 için çalışmaların başladığını anımsatan Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “2030'a kadar bizi bağlayan bir ulusal hedef var. Bir de kendi kurumsal stratejik planımız var. Bir de Misyon Kent hedefimiz var. İzmir 2030'a kadar karbon nötr kent olmayı taahhüt ediyor. Bu bir hedef deklarasyonu. Hedef yapılabilir ölçüde olduğu zaman iddialı olmasında sorun yok. Bunlar bizim bağlamlarımız, bunların içinde hareket edebiliyor olmamız lazım. Kentin planlarının da yenilenmesi gerekiyor. 2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için de başlangıç noktalarına ihtiyaç var. Nereden başlayacağız? Beni o senaryoya götürecek başlangıç noktaları ne? Benim hangi başlangıç noktalarım var ve 'Buradan daha iyi nerelere gidebilirim' konusunu düşünmeye başladığımız zaman karşımıza 'Ben buna bir günde gidemeyeceğim. O zaman bir geçiş tarif etmem lazım. Biz o geçişin 5 yıllık halkasını tasarlıyoruz. Veya 50 yılın 5 yılını tasarlıyoruz diye düşünmemiz lazım. Bu geçişin adil olması lazım.”
Stratejik plan kapsamındaki çalışmalar bu adil ve dengeli geçişi tarif eden “İzmir Gevrek Modeli” sunumuyla devam edecek.
Programda, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve İzmir Planlama Ajansı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, “Yeni Nesil Belediyecilik” başlığı ile sunum yaptı. Fikret Adaman, “Dünyada neoliberal politikalar nedeniyle sosyal alanda devletin verdiği destek büyük ölçüde çökmüş durumda. Türkiye'de olduğu gibi dünyanın diğer yerlerinde de sosyal alandaki hizmetler merkezi yönetimlerin sorumluluğunda. Merkezi yönetimin geri çekilmesi ile yerel yönetimler devreye giriyor. Bu bir yandan politik, bir yandan da vicdani bir durum. Tüm bunlara bakıldığında yerel yönetimlerin yeni bir anlayışla ileriye bakması gerekiyor dedi. Yeni Nesil Belediyeciliği alışıldık belediyecilik söylemlerinin ötesinde geniş ufka bakabilen, yerel ve küresel ölçekte uzlaşılan ilkeler ve amaçlar üzerinden ve ezber bozan uygulamalar olarak algılamamız gerek” dedi. “İzmir daha sıcak olacak”
2074 yılına dair tartışılan senaryoları yorumlayan Prof. Dr. Fikret Adaman, iklim krizinin dünyaya, Türkiye'ye ve İzmir'e etkilerine değinerek, “İklim krizine dair önlem alınmazsa, bizi ne tür sıkıntılar bekliyor? İzmir'de yaşayan biri 'Hava çok sıcak, nem çok yüksek. Ne yapacağız' diye düşünebilir. Ama biraz daha geniş düşündüğümüz zaman tarımsal üretimin ve tarım odaklı kırsal havzaların çok ciddi darbe alacağı ve krizlerle boğuşacağı anlamına geliyor. 2020'de yapılan bir çalışmaya göre, 2030'da bazı önemli ürünlerde yüzde 8 oranında verim kaybı bekleniyor. İzmir'de hortumlar olmaya başlayacak. İzmir daha sıcak olacak. Dünya ve Türkiye kötüye gidiyor. İzmir nasıl daha iyi olabilir? 2074 hedeflerine nasıl ulaşabilir? Bunların tartışmasını yaparken toplumsal olarak neredeyiz, ekolojik olarak neredeyiz? 'İzmir nereye gidiyor' derken, İzmir'deki farklı sosyo-ekonomik grupların durumuna bakmak lazım. Bunların üzerinde çalışmak lazım” dedi.“Ezber bozmamız lazım”
Yeni Nesil Belediyecilik ilkeleri çerçevesinde gücün demokratikleştirilmesi gerekliliğini savunan Prof. Dr. Fikret Adaman, katılımcı karar alma mekanizmalarının önemi üzerinde durdu. Adaman, “Bireysel çözümler yerine toplum, grup odaklı çözümlere yönelmeliyiz. Uzun soluklu bakabilmek de önemli. Nasıl bir kalkınma istiyoruz? Zengin bir kent olalım. Bu mu derdimiz, yoksa başka bir şey mi? Kalkınma konusunu tartışmamız gerekiyor. Bireysel çözümler yerine toplum odaklı çözümlere ulaşabilir miyiz? Yaptığımız işlerin başkalarına olumsuz etkilerini azaltmamız lazım. Bunlar üzerine düşünelim. Hepinizin sorumlulukları var. Ezber bozmamız lazım” diye konuştu.“Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir”
İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu da “Başarının ölçüsü ne olacak” diye sordu. Velibeyoğlu, “Başarının ölçüsü büyüme mi olacak yoksa ortaklaştığımız ilkeler mi? Yoksa bunlara doğru attığımız adımlar mı olacak? Başarıyı bir amaç üzerinden tarif ettiğimiz zaman hepimizin, kentlinin yaşamına dokunan nihai bir şey var. O da yaşam kalitesi. Yaşam kalitesini sağlamak bir hedef olabilir. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için yapabilirlikleri geliştirmek gerekiyor. Kişinin kapasitesini, yapabilirliklerini geliştirmek çok önemli. Mesela bunu bir hedef olarak aldığımız zaman, Stratejik Plan'daki faaliyetlerimizi buna göre tekrar düzenleme gereği doğacak” dedi.“2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz”
İzmir Planlama Ajansı çatısı altında Vizyon 2074 için çalışmaların başladığını anımsatan Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “2030'a kadar bizi bağlayan bir ulusal hedef var. Bir de kendi kurumsal stratejik planımız var. Bir de Misyon Kent hedefimiz var. İzmir 2030'a kadar karbon nötr kent olmayı taahhüt ediyor. Bu bir hedef deklarasyonu. Hedef yapılabilir ölçüde olduğu zaman iddialı olmasında sorun yok. Bunlar bizim bağlamlarımız, bunların içinde hareket edebiliyor olmamız lazım. Kentin planlarının da yenilenmesi gerekiyor. 2074 hedefini birlikte oluşturmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için de başlangıç noktalarına ihtiyaç var. Nereden başlayacağız? Beni o senaryoya götürecek başlangıç noktaları ne? Benim hangi başlangıç noktalarım var ve 'Buradan daha iyi nerelere gidebilirim' konusunu düşünmeye başladığımız zaman karşımıza 'Ben buna bir günde gidemeyeceğim. O zaman bir geçiş tarif etmem lazım. Biz o geçişin 5 yıllık halkasını tasarlıyoruz. Veya 50 yılın 5 yılını tasarlıyoruz diye düşünmemiz lazım. Bu geçişin adil olması lazım.”
Stratejik plan kapsamındaki çalışmalar bu adil ve dengeli geçişi tarif eden “İzmir Gevrek Modeli” sunumuyla devam edecek.