Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in gözaltına alınmasına karşı belediye önünde halkla buluştu. İmamoğlu, “Milletimiz şunu biliyor. Orada bir haksızlık, hukuksuzluk var diye bu zulüm çektirilmiyor. Burada bu zulüm haksızlık, hukuksuzluk var diye çektirilmiyor. Yapılmasının tek sebebi var. Koltuğunu kaybetme korkusu. Bu korkunun anlamı, halkın önüne gelecek olan ilk sandık, bunları evlerine gönderecek. Millet bunlardan usandı. Bu zulmü sona erdirecek olan kahramanlar sizlersiniz” dedi.Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, 27 Şubat tarihinde “ihaleye fesat karıştırma” ve “görevi kötüye kullanma” iddiasıyla evinden “şafak operasyonu” ile gözaltına alındı. Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Köseler’in işlemleri hâlen devam ediyor.TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alaattin Köseler’in eşi Firdevs Köseler’i iftardan önce Beykoz’daki evinde ziyaret etti. Daha sonra Beykoz Belediye Meclisi üyeleri ile Beykoz Belediyesi Yalı Kütüphanesi’nde bir araya gelen İmamoğlu, yaklaşık bin vatandaşın katılımıyla Beykoz Belediyesi çadırında iftar yaptı.İmamoğlu daha sonra belediye önünde halk buluşması yaptı. Mitinge CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek ve Sevgi Kılıç, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer ve İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
“HUKUKSUZ UYGULAMA ASLINDA BEYKOZ HALKINA YAPILIYOR”
Köseler’in gözaltına alınış biçimine tepki gösteren İmamoğlu, şunları söyledi:“Sabahın 04.00’ünde bir evin kapısına dayanarak, bizim polisimizi de alet ederek ne yazık ki o eve girip arama yaparak, o insanı kanunsuz bir biçimde tutuklama cihetine giden, gözaltına alan o akıl… Eğer aceleniz var idiyse bu insanları o saatten beri gözaltında tutarak neyin zulmünü çektiriyorsunuz? Neyin derdi var sizde? Bu insanlara bu iş yapılmaz, yapılamaz. Alaattin Köseler’e yapılan bu zulüm, baskı, adaletsiz, hukuksuz uygulama aslında Beykoz halkına yapılıyor. Beykoz halkına ders verilmeye çalışılıyor. Bu belediyeye bir hafta önce bir akşam vakti bir evrakla geliniyor ve o evrakla buradan dosyalar isteniyor. Bakılıyor ki, oradaki barkodu okutulduğunda dosyanın karşılığı yok. Bakılıyor ki, orada imzası geçen ismin gerçek anlamda o evrakta imzası yok. Tabii bu evrakla dosya alınmaya gelince belediye başkanımız, ‘Bu evrak geçersiz ama istiyorsanız ben yine getirir, bırakın dosyayı burada istemeyi, kendimiz teslim ederiz’ diyecek kadar da delikanlı davranıyor ama o akşam istediğini alamayan akıl; hiddetle, şiddetle, heyecanla, stresle öfkesini çıkartmak adına bir başka operasyona geçiyor.“BİR AKIL, KENDİ KOLTUĞUNU KORUMA ADINA ZALİMLİK YAPIYOR”
Biz bu işleri yutmayız. Bizim cesaretimizi zalimlik ölçemez, baskıyla hiç kimse ölçemez. Biz cesaretimizi bir avuç insandan ya da bir kişiden alanlar değiliz. Biz, cesaretimizi milletten alıyoruz. Geçen yılın bu ayları yani aralık, ocak, şubat arasındaki Büyükşehir Belediyemizden sosyal destek isteyenlerin sayısı tam iki katına çıktı. Yani insanların evinde aşı yok, işi yok, umutsuz; çocuklar ve gençler, artık bugünkü tutum ve tavırlardan, adaletsizlikten, ekonominin kötülüğünden usandı. Milletçe dünyanın birçok gelişiminden uzak kalıyoruz. Etrafımız ateş topu. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor, yeni bir dünya inşa ediliyor. Teknolojide, ülkelerin kendi tutum ve tavırlarında yeni bir dünya inşa edilirken bizde ise bir akıl, kendi koltuğunu koruma adına zalimlik yapıyor. Hukuksuz bir düzenin var olmasıyla ilgili adımlar atılıyor. İtibarsızlığımız büyüyor. Başımız öne eğiliyor. Milletçe her birimiz bunun bedelini öldürüyoruz. Millet ödüyor bunun bedelini. Ekonominin, adaletin olmadığı yerde iyi olma şansı var mı? Onun için büyük bir mücadelenin içerisindeyiz.