Menemen Belediye Başkan aday Adaylığı dosyasını ilçe yönetimine teslim eden geçmiş dönem ilçe başkanı Ömer Güney yaptığı açıklamada, “Değişim ve gelişimin düğmesine basarak, hayali gerçek kılacak niyet, güç; bilgi ve enerjinin de bende ve ekibimizde olduğunu söylemek istiyorum. Eğer partimizde bize bu sorumluluğu verirse; Bir hemşeriniz, bir dostunuz, bir kardeşiniz ve ağabeyiniz olarak bir Menemenli olarak yine sizlerle birlikte, elimden gelenin fazlasını yapacağıma söz veriyorum” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde 31 Mart 2024 yerel seçimleri heyecanı yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde aday adaylığı sürecini 5 Aralık tarihine kadar uzatma kararı alan CHP’de aday adayları dosyalarını teslim etmeye devam ediyor.
Bu kapsamda bir çok siyasi isim dosyalarını alarak aday adaylığı başvurusunu gerçekleştirirken, Menemen’de geçmiş dönem İlçe Başkanlığı görevini yürüten Ömer Güney, partisinin ilçe başkanlığına giderek Aday Adaylığı dosyasını İlçe Başkanı Hüseyin Özbey’e teslim etti.
Güney, dosya teslimi sonrası dikkat çekici açıklamalarda bulundu.KAĞIT PARÇASINDA İSMİ YAZANLAR TARAFINDAN YÖNETİLİYORMenemen’in belediyecilik anlamında son dönemlerde kaos yaşadığını vurgulayarak sözlerine başlayan Güney, “Menemen; belediyecilik ve hizmet noktasında son dönemini kaosla geçirdi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak önemli, kritik krizleri yönetmek durumunda kaldık. Yaklaşık 3 yıl önce de, ilçemizi yönetmek için halkın olurunu almamış, cam bir fanusun içindeki bir kağıt parçasında ismi yazanlar tarafından yönetiliyor… Her şeyden önce… Hukuksuz, antidemokratik; halkın değil, entrikaların ürünü olan bir süreç yaşadık, yaşıyoruz… Özetle; tarlada izi olmayanların hasatta da söz söylemeyi kendilerine hak gördükleri bir dönemden geçiyoruz. Ve yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik… 31 Mart 2024’te, yaklaşık 4 ay sonra kurulacak sandık, gerçek iradenin sandığı olacak. Ve ben de, bu sandığın kantarına alnımın akıyla çıkmak üzere aday adayı olduğumu sizlerle, kamuoyuyla paylaşmak üzere buradayım” diye konuştu.
BİR YOLCULUĞA SİZLERLE ÇIKIYOR OLMANIN…
Yaşanan süreçte ilçe başkanlığını yapmanın zorluğuna dikkat çeken Güney, “Bu süreçte; ilçe başkanlığı yapma onurunu da zorluğunu da yaşadım. Ama ne mutlu ki; menemen Cumhuriyet Halk Partisi tüm unsurlarıyla köklü, duruşu olan bir örgütlenmeye sahip. Ekibimizle birlikte büyük emek verdik ancak en büyük gücü örgüt üyelerimizden ve hemşerilerimizden alarak 14 Mayıs ve 28 Mayıs sandıklarında önemli bir başarı kaydettik. Hemşerilerimiz; 11 bin 431 oy farkıyla Millet İttifakı demiştir… CHP demiştir. 39 bin 831 oy farkıyla; tek adam anlayışına dersini vermiş; demokrasi demiştir. Aydınlık yarınlardan yana tercih kullanmıştır. Ne oy pazarlıklarında gidip gelen zarflar ve koliler ne konserler ve ihtişamlı sahneler işe yaramıştır. Başarının ve hizmetin tek kişinin elinden olamayacağını biliyoruz. Ortak çıkarları ki; bu Menemen’in ve partimizin yükselişidir; gözettiğimi; ekip ruhunu önemsediğimi, ortak akılla iş yaptığımı hepiniz biliyorsunuz. Bana inanıp güvendiniz; arkamdan geldiniz, omuz verdiniz. Şimdi; bir yolculuğa daha sizinle çıkıyor olmanın, itici gücünüzü sırtımda hissediyor olmanın huzur ve gururunu yaşıyorum” dedi.
SIRA MENEMEN’E HİZMET ETMEKTE
Yaptığı görevlerin ardından Menemen’e hizmet etmek istediğini vurgulayan Güney, “Ve sıra Menemen’de diyorum… İlçemiz için çalışmakta. Menemen’i yeniden sosyal demokrat, halkı belediyecilikte buluşturmakta. Menemen’e Menemenlilerin iradesiyle, rızasıyla hizmet etmekte. Kazananı halk olan bir belediyeyi hayata geçirmekte. Hangi etnik kimlikten, siyasetten olursa olsun insanına; dağına, taşına, yoluna, caddesine; her hanesine, her canlısına hakkını teslim eden bir belediyecilik anlayışını yeniden kurmanın zamanı çoktan geldi. İddialı olmak iyidir, bilgiden ve tescilli başarılardan kaynaklıysa daha da anlaşılır. Elbette bizim de bir iddiamız var… Ama, topu gelsin, ben kazanırım iddiası değil! Daha doğrusunu, adaletlisini, iyisini yaparız iddiası… Bizim; efelendiğimizkişiler değil, anlayışlardır, haksızlıklardır; hizmetin nasıl ve ne koşulda verildiği yada verilmediğidir. Biz deriz ki; belediyecilik böyle yapılmaz; yık-yap, sonra yine yık işi değildir. Sat- yap işi değildir…Bizim belediyecilik anlayışımızda; üstelik hiçbir yetkin yokken kentin ve halkın malını sat, harca yoktur; özkaynaklarını doğru kullanmak vardır. Bizim belediyecilik anlayışımızda; bacasından duman çıkmayan, sofrasında ekmek olmayanlar gün gün artarken, şölenlere yüzlerce trilyon harcamak yoktur. Elbette, her işin yeri ayrıdır… Her hizmet gibi bunlar da Menemenlilerin hakkıdır. Ama bunu neyle, nasıl yaptığınız, hakkınızın olup olmadığı ve hizmette öncelik sıralamasını tepe taklak getirmemeniz önemlidir. Halkın, ağzına bir parmak bal çalarak kalıcı mutluluk yaratamazsınız. Halkı 3 saatlik gösterilerle eğlendirebilirsiniz ama karnını doyuramazsınız. Menemen’in varını yoğunu satıp bunları yaparsınız; ama gün gelir vebalini ödersiniz... Hesabını verirsiniz. Oysa marka kent demek; Yaşayanlarının, halkın yaşam kalitesini arttırmakla olur. Ulaşımdan konuta; sağlıktan ekonomiye yerelden başlayan kalıcı modeller hayata geçirmekle olur… Kentin alt yapısıyla sosyal yapıyı birlikte ele alarak olur. Marka kent; kirlilikten uzaklıktır…Yerel ekonomik kalkınmadır. Yerel girişimleri desteklemektir. Diğer şehirler ve uluslararası tanınırlıktır, büyük üniversitelerin varlığıdır. Eğitimi ve iş dünyasını birleştirmektir. Özgün değerleri koruyarak güçlendirmektir” ifadelerini kulladı.
ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIMA SÖZ VERİYORUM
Kendisi ve aile hayatı hakkında bilgi veren Güney, “Size kendimi yeniden anlatmak gerekmez diye düşünüyorum. Burada doğup büyüdüğümü, yaşadığımı çalıştığımı zaten biliyorsunuz. Harita Mühendisiyim, 45 yaşındayım… üç çocuk babasıyım. Hayat boyu; ilkerinden ödün vermeyen; haram ve hak yemeyen bir insan olmaya çalıştım. Üretmeden kazanmak; çalışmadan sahip olmak bana fersah fersah uzak… Doğru ve iyi olanda düşmanımın da olsa emeğine saygı duyarım. Ki, aslında düşmanlık ve çatışma dili de benim dilim değildir. Ancak, ortada bunların aksi varsa ilk kılıcı kuşanacak olan ve hak arayacak olan da ben olurum. Bu işi layıkıyla yapacağıma da inanıyorum. Bakınız… Bugün marka kentler yaratıyoruz diyerek bayrak sallayan AK Parti Belediyeciliğinin aslında suni ve rant odaklı işlerle yol aldığını hepimiz görüyoruz. İktidar olmanın ihtiras ve gücüyle; hukuku nasıl çiğnediklerini, matematiği nasıl kendi çıkarlarına kullandıklarını, sorumlusu olduğu hizmetleri halka nasıl sadaka gibi sunduklarını görüyoruz. Geri sayım hızlandı… Bu, muhakkak ki böyle gitmeyecek. Değişim aslında kolay bir iş değil. Çünkü, yanlışa, alışkanlıklara, kanıksanmış yoksunluklara karşı bir savaşta gerektirir. Tüm olumsuzlukların yerine olumlu ve verimli bir inşa gerektirir. İşte bu değişimin öncüsü olalım, örnek işler yapalım istiyorum. Kubilay’ın memleketi çağı yakalasın, yeni Kubilaylar yetişsin; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden bir nesil yetişsin, herkesin yüzü gülsün istiyorum… Her Menemenli, belediyesinden hesap sorabilsin; karar ve uygulamalarda söz sahibi olsun istiyorum. Bu değişim ve gelişimin düğmesine basarak, hayali gerçek kılacak niyet, güç; bilgi ve enerjininde bende ve ekibimizde olduğunu söylemek istiyorum. Eğer partimizde bize bu sorumluluğu verirse; Bir hemşeriniz, bir dostunuz, bir kardeşiniz ve ağabeyiniz olarak bir Menemenli olarak yine sizlerle birlikte, elimden gelenin fazlasını yapacağıma söz veriyorum” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde 31 Mart 2024 yerel seçimleri heyecanı yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde aday adaylığı sürecini 5 Aralık tarihine kadar uzatma kararı alan CHP’de aday adayları dosyalarını teslim etmeye devam ediyor.
Bu kapsamda bir çok siyasi isim dosyalarını alarak aday adaylığı başvurusunu gerçekleştirirken, Menemen’de geçmiş dönem İlçe Başkanlığı görevini yürüten Ömer Güney, partisinin ilçe başkanlığına giderek Aday Adaylığı dosyasını İlçe Başkanı Hüseyin Özbey’e teslim etti.
Güney, dosya teslimi sonrası dikkat çekici açıklamalarda bulundu.KAĞIT PARÇASINDA İSMİ YAZANLAR TARAFINDAN YÖNETİLİYORMenemen’in belediyecilik anlamında son dönemlerde kaos yaşadığını vurgulayarak sözlerine başlayan Güney, “Menemen; belediyecilik ve hizmet noktasında son dönemini kaosla geçirdi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak önemli, kritik krizleri yönetmek durumunda kaldık. Yaklaşık 3 yıl önce de, ilçemizi yönetmek için halkın olurunu almamış, cam bir fanusun içindeki bir kağıt parçasında ismi yazanlar tarafından yönetiliyor… Her şeyden önce… Hukuksuz, antidemokratik; halkın değil, entrikaların ürünü olan bir süreç yaşadık, yaşıyoruz… Özetle; tarlada izi olmayanların hasatta da söz söylemeyi kendilerine hak gördükleri bir dönemden geçiyoruz. Ve yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik… 31 Mart 2024’te, yaklaşık 4 ay sonra kurulacak sandık, gerçek iradenin sandığı olacak. Ve ben de, bu sandığın kantarına alnımın akıyla çıkmak üzere aday adayı olduğumu sizlerle, kamuoyuyla paylaşmak üzere buradayım” diye konuştu.
BİR YOLCULUĞA SİZLERLE ÇIKIYOR OLMANIN…
Yaşanan süreçte ilçe başkanlığını yapmanın zorluğuna dikkat çeken Güney, “Bu süreçte; ilçe başkanlığı yapma onurunu da zorluğunu da yaşadım. Ama ne mutlu ki; menemen Cumhuriyet Halk Partisi tüm unsurlarıyla köklü, duruşu olan bir örgütlenmeye sahip. Ekibimizle birlikte büyük emek verdik ancak en büyük gücü örgüt üyelerimizden ve hemşerilerimizden alarak 14 Mayıs ve 28 Mayıs sandıklarında önemli bir başarı kaydettik. Hemşerilerimiz; 11 bin 431 oy farkıyla Millet İttifakı demiştir… CHP demiştir. 39 bin 831 oy farkıyla; tek adam anlayışına dersini vermiş; demokrasi demiştir. Aydınlık yarınlardan yana tercih kullanmıştır. Ne oy pazarlıklarında gidip gelen zarflar ve koliler ne konserler ve ihtişamlı sahneler işe yaramıştır. Başarının ve hizmetin tek kişinin elinden olamayacağını biliyoruz. Ortak çıkarları ki; bu Menemen’in ve partimizin yükselişidir; gözettiğimi; ekip ruhunu önemsediğimi, ortak akılla iş yaptığımı hepiniz biliyorsunuz. Bana inanıp güvendiniz; arkamdan geldiniz, omuz verdiniz. Şimdi; bir yolculuğa daha sizinle çıkıyor olmanın, itici gücünüzü sırtımda hissediyor olmanın huzur ve gururunu yaşıyorum” dedi.
SIRA MENEMEN’E HİZMET ETMEKTE
Yaptığı görevlerin ardından Menemen’e hizmet etmek istediğini vurgulayan Güney, “Ve sıra Menemen’de diyorum… İlçemiz için çalışmakta. Menemen’i yeniden sosyal demokrat, halkı belediyecilikte buluşturmakta. Menemen’e Menemenlilerin iradesiyle, rızasıyla hizmet etmekte. Kazananı halk olan bir belediyeyi hayata geçirmekte. Hangi etnik kimlikten, siyasetten olursa olsun insanına; dağına, taşına, yoluna, caddesine; her hanesine, her canlısına hakkını teslim eden bir belediyecilik anlayışını yeniden kurmanın zamanı çoktan geldi. İddialı olmak iyidir, bilgiden ve tescilli başarılardan kaynaklıysa daha da anlaşılır. Elbette bizim de bir iddiamız var… Ama, topu gelsin, ben kazanırım iddiası değil! Daha doğrusunu, adaletlisini, iyisini yaparız iddiası… Bizim; efelendiğimizkişiler değil, anlayışlardır, haksızlıklardır; hizmetin nasıl ve ne koşulda verildiği yada verilmediğidir. Biz deriz ki; belediyecilik böyle yapılmaz; yık-yap, sonra yine yık işi değildir. Sat- yap işi değildir…Bizim belediyecilik anlayışımızda; üstelik hiçbir yetkin yokken kentin ve halkın malını sat, harca yoktur; özkaynaklarını doğru kullanmak vardır. Bizim belediyecilik anlayışımızda; bacasından duman çıkmayan, sofrasında ekmek olmayanlar gün gün artarken, şölenlere yüzlerce trilyon harcamak yoktur. Elbette, her işin yeri ayrıdır… Her hizmet gibi bunlar da Menemenlilerin hakkıdır. Ama bunu neyle, nasıl yaptığınız, hakkınızın olup olmadığı ve hizmette öncelik sıralamasını tepe taklak getirmemeniz önemlidir. Halkın, ağzına bir parmak bal çalarak kalıcı mutluluk yaratamazsınız. Halkı 3 saatlik gösterilerle eğlendirebilirsiniz ama karnını doyuramazsınız. Menemen’in varını yoğunu satıp bunları yaparsınız; ama gün gelir vebalini ödersiniz... Hesabını verirsiniz. Oysa marka kent demek; Yaşayanlarının, halkın yaşam kalitesini arttırmakla olur. Ulaşımdan konuta; sağlıktan ekonomiye yerelden başlayan kalıcı modeller hayata geçirmekle olur… Kentin alt yapısıyla sosyal yapıyı birlikte ele alarak olur. Marka kent; kirlilikten uzaklıktır…Yerel ekonomik kalkınmadır. Yerel girişimleri desteklemektir. Diğer şehirler ve uluslararası tanınırlıktır, büyük üniversitelerin varlığıdır. Eğitimi ve iş dünyasını birleştirmektir. Özgün değerleri koruyarak güçlendirmektir” ifadelerini kulladı.
ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIMA SÖZ VERİYORUM
Kendisi ve aile hayatı hakkında bilgi veren Güney, “Size kendimi yeniden anlatmak gerekmez diye düşünüyorum. Burada doğup büyüdüğümü, yaşadığımı çalıştığımı zaten biliyorsunuz. Harita Mühendisiyim, 45 yaşındayım… üç çocuk babasıyım. Hayat boyu; ilkerinden ödün vermeyen; haram ve hak yemeyen bir insan olmaya çalıştım. Üretmeden kazanmak; çalışmadan sahip olmak bana fersah fersah uzak… Doğru ve iyi olanda düşmanımın da olsa emeğine saygı duyarım. Ki, aslında düşmanlık ve çatışma dili de benim dilim değildir. Ancak, ortada bunların aksi varsa ilk kılıcı kuşanacak olan ve hak arayacak olan da ben olurum. Bu işi layıkıyla yapacağıma da inanıyorum. Bakınız… Bugün marka kentler yaratıyoruz diyerek bayrak sallayan AK Parti Belediyeciliğinin aslında suni ve rant odaklı işlerle yol aldığını hepimiz görüyoruz. İktidar olmanın ihtiras ve gücüyle; hukuku nasıl çiğnediklerini, matematiği nasıl kendi çıkarlarına kullandıklarını, sorumlusu olduğu hizmetleri halka nasıl sadaka gibi sunduklarını görüyoruz. Geri sayım hızlandı… Bu, muhakkak ki böyle gitmeyecek. Değişim aslında kolay bir iş değil. Çünkü, yanlışa, alışkanlıklara, kanıksanmış yoksunluklara karşı bir savaşta gerektirir. Tüm olumsuzlukların yerine olumlu ve verimli bir inşa gerektirir. İşte bu değişimin öncüsü olalım, örnek işler yapalım istiyorum. Kubilay’ın memleketi çağı yakalasın, yeni Kubilaylar yetişsin; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden bir nesil yetişsin, herkesin yüzü gülsün istiyorum… Her Menemenli, belediyesinden hesap sorabilsin; karar ve uygulamalarda söz sahibi olsun istiyorum. Bu değişim ve gelişimin düğmesine basarak, hayali gerçek kılacak niyet, güç; bilgi ve enerjininde bende ve ekibimizde olduğunu söylemek istiyorum. Eğer partimizde bize bu sorumluluğu verirse; Bir hemşeriniz, bir dostunuz, bir kardeşiniz ve ağabeyiniz olarak bir Menemenli olarak yine sizlerle birlikte, elimden gelenin fazlasını yapacağıma söz veriyorum” dedi.