Erdoğan açıklamalarında emeklilere yer vermedi. 5 bin liralık ikramiyeden faydalanamayan emekliler yine haber alamadı.Erdoğan açıklamalarında şu konulardan bahsetti:
Türkiye olarak Gazze'de akan kanın durması için seferber olmuşken, batılı ülkelerin vicdansızlığını yüzümüz kızararak takip ediyoruz. Avrupası'ndan Amerikasına kadar en ufak tepki gelmiyor. Çocuklara, yaşlılara atom bombası atma tehdidi dair, onu destekleyen herkes sadece tarih önünde değil insanlık nezdinde yargılanacaktır.
Hak bildiklerimizi birilerini rahatsız etse de cesaretle söylememizin sebebi işi budur. Bizim borcumuz yok ama onların hepsinin İsrail'e borçları vardır. Onlar borç ödüyorlar. Utanç veren olay Batılı ülkelerin katliamlarına kılıf uydurma konusunda İsrail ile sergilediği yalan kardeşliğidir.
Riyad zirvesinde nükleer silahlar hususunda önemli kararlar aldık. Önümüzdeki dönemde her iki meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Gazze'deki vahşet karşısında insanlığın vicdanı ve sesi olma görevi şu an Türkiye'nin omuzlarındadır. 15 Kasım'da eşimin öncülüğünde düzenlenen lider eşleri zirvesi bu anlamda kilometre taşı oldu. Türkiye'ye gelen küresel çağrı metnine imza atan, zor zamanda yürekli duruş sergileyen tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.Kudüs davasına şaşı bakanlara hatırlatmak istediğim bir gerçek var. Türkiye'nin siyasi ve kültürel sınırları kendi resmi sınırlarından değil Adriyatik'ten Çin Seddi'ne diye ifade edilen çok daha geniş hattan başlar."
"TAHLİYESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK"
Gazze'de mahsur kalan vatandaşlarımızın bir kısmının tahliyesini dün gerçekleştirdik. Diğerleri ile ilgili çabalarımız sürüyor. Günümüzde de Türk özlenendir, gözlenendir, mazlum ve mağdurların hamisidir. Türkiye tarihi misyonunu, nemelazımcılık yaparak değil başı dara düşenlere kucak açarak yerine getirmektedir.Türkiye olarak Gazze'de akan kanın durması için seferber olmuşken, batılı ülkelerin vicdansızlığını yüzümüz kızararak takip ediyoruz. Avrupası'ndan Amerikasına kadar en ufak tepki gelmiyor. Çocuklara, yaşlılara atom bombası atma tehdidi dair, onu destekleyen herkes sadece tarih önünde değil insanlık nezdinde yargılanacaktır.
"HEPSİNİN İSRAİL'E BORÇLARI VARDIR"
Ateşkes sözcüğünü kullanmaktan bile çekinen ürkeklikle, korkaklıkla karşı karşıyayız. Holokost utancı Avrupalı liderleri esir almış durumda. Batılı entelektüeller, basın kuruluşları, insan hakları örgütleri de aynı şekilde İsrail'i aklamanın peşinde. İsrail yönetimi holokostu, soykırıma varan katliamları kalkan olarak kullanıyor. Almanya'ya gerçekleştirdiğimiz son seyahatte bir kez daha üzülerek şahit olduk.Hak bildiklerimizi birilerini rahatsız etse de cesaretle söylememizin sebebi işi budur. Bizim borcumuz yok ama onların hepsinin İsrail'e borçları vardır. Onlar borç ödüyorlar. Utanç veren olay Batılı ülkelerin katliamlarına kılıf uydurma konusunda İsrail ile sergilediği yalan kardeşliğidir.
"TÜRKİYE OLARAK İZİN VERMEYECEĞİZ"
Irak'ta nükleer silah arayanların İsrail'li bakanların kameralar önünde sarf ettiği atom bombası itirafı karşısında tek cümle kurmamaları ibretlik durumdur. İsrail nükleer güce sahip olduğunu açıkça ikrar ediyor. Nükleer silah meselesi öyle meskut kalınacak bir konu değildir. Bugün İsrail'e ses çıkarmayanların yarın başka ülkelere söyleyecek hiçbir sözü olamaz. İsrail'in nükleer silahları meselesinin unutulmasına, unutturulmasına Türkiye olarak izin vermeyeceğiz.Riyad zirvesinde nükleer silahlar hususunda önemli kararlar aldık. Önümüzdeki dönemde her iki meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Gazze'deki vahşet karşısında insanlığın vicdanı ve sesi olma görevi şu an Türkiye'nin omuzlarındadır. 15 Kasım'da eşimin öncülüğünde düzenlenen lider eşleri zirvesi bu anlamda kilometre taşı oldu. Türkiye'ye gelen küresel çağrı metnine imza atan, zor zamanda yürekli duruş sergileyen tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.Kudüs davasına şaşı bakanlara hatırlatmak istediğim bir gerçek var. Türkiye'nin siyasi ve kültürel sınırları kendi resmi sınırlarından değil Adriyatik'ten Çin Seddi'ne diye ifade edilen çok daha geniş hattan başlar."