İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Bengi Atak, depremlerin kaçınılmaz olduğunu ancak asıl tehlikenin depreme dayanıksız yapılar olduğunu dile getirdi. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer ise denetimlerin önemine dikkat çekti.Yunanistan’ın Santorini Adası çevresindeki sismik hareketliliğin sürdüğü Ege Denizi’nde depremler devam ediyor. Sarsıntılar Türkiye’nin Ege kıyılarında da hissedilirken uzmanlar uyarılarda bulundu.
SÖZBİLİR: TSUNAMİYE YOL AÇABİLİR
Ege Denizi’ndeki fayların birbirlerini tetiklediğine dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bölge volkanik bir alanda bulunuyor ve Ege kabuğu altında birçok aktif fay var. Bu fayların birbirini tetikleyerek sürekli küçük depremler üretiyor. Santorini çevresindeki volkanik etkinlikler ve fay hareketleri zamanla büyüyebilir” dedi. Tsunami uyarısında da bulunan Sözbilir, “1956 yılında bu bölgede 7.5 büyüklüğünde bir deprem olmuş. O depremde o bölgede can ve mal kaybı yaşanmış. Depremden yaklaşık 20-30 dakika sonra bizim Ege kıyılarına Bodrum, Kuşadası, Marmaris bölgelerinde küçük ölçekte tsunami meydana gelmiş. Büyük bir deprem Ege kıyılarında tsunamiye yol açabilir” diye konuştu. Sözbilir ayrıca depremler hakkında daha net verilerin birkaç hafta içinde elde edileceğini ekledi.ÖZİÇER: KÖTÜ YAPILAŞMA
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, büyük bir deprem için yorum yapmanın yanlış olduğunu aktararak “İzmir’i etkileyebilecek bir deprem olduğunu görmüyoruz çünkü bayağı bir enerji boşalmış durumda yine de orada bir tektonik bir deprem meydana gelmiş olsa bile İzmir’e kadar su taşkını veya tsunaminin gelmesi çok zarar verecek düzeyde olmayabilir. Çünkü büyüklüğü 6.9’daki depremde bile 40-50 cm’lik bir su taşkınlığı oldu” ifadelerini kullandı. Öziçer, İzmir’de kötü yapılaşma olduğuna dikkat çekerek “Maalesef İzmir’in nüfus yoğunluğunun ve kötü yapılaşmanın olduğu zemin derin alüvyon tabakasının üzerinde olduğu için en ufak bir sarsıntıyı çok şiddetli bir şekilde hissediyor durumdayız. Belediyelerdeki denetimle ilgili sıkıntılar da devam etmekte, 30 ilçenin 20’sinde jeofizik mühendisi hâlâ yok. Denetimlerin ne kadar önemli olduğunu 2 yıl önce 6 Şubat depreminde gördük. 6 aylık, 1 yıllık, 2 yıllık binalar bile tamamen yıkılmış durumdaydı. Bu da ne anlama geliyordu, belediyelerin bünyesinde mühendislik ve mimarlar haricinde jeofizik mühendisliği istihdam edilmesi gerekiyor” diye konuştu.ATAK: DEPREM DEĞİL, DAYANIKSIZ YAPILAR ÖLDÜRÜR
Ege ve İzmir bölgesindeki depremlerle ilgili açıklamada bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Bengi Atak, “Biz bu bölgede ciddi bir depremle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. Sadece zamanını bilmiyoruz. Ülkemizde, 10 yılda bir yıkıcı bir depremle karşı karşıya kaldık. 1999 Kocaeli, 2011 Van, 2023 Kahramanmaraş depremleri bize gösterdi ki deprem değil, depreme dayanıksız yapı öldürür. Dolayısıyla, işin ciddiyetini kavramalı ve bir an önce yapılarımızın depreme karşı dirençliliğini artırmalıyız. Maalesef depremden son anda gelen bir haberle koşarak kaçamayız. Evde mi, okulda mı, işte mi yolda mı yoksa sadece öylesine gittiğimiz bir dükkânda mı yakalanacağımız belli değil. Yani, biz depremin büyüklüğünü de zamanını da bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey var, o da olası bir depreme karşı yapılarımızı nasıl güçlendireceğimiz, güçlendiremediklerimizi nasıl dönüştüreceğimiz ve yenilerini de nasıl daha dirençli olarak inşa edeceğimiz” dedi.