BÜŞRA IRMAK CANHABER Can Radyo ve Can TV Ortak canlı yayınında, Bir Diyeceğim Var programında Erdem Uygur’un sorularını yanıtlayan Tekin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapısal sorunlarından bahseden Tekin, “ Cumhuriyet Halk Partisi iç muhasebesini yapmalı” dedi.
Programdan satır başları şöyle:
SİYASETÇİNİN DEVLETLE İŞ YAPMASINA KARŞIYIM
2018'in 2019 yıllarında Sayıştay başkan vekili son 20 yıldır tarihimizin en iyi çalışmalarını yaptı. Sayıştay, 95 milyon vatandaşımızın o dediği vergilerin nasıl harcandığını denetleyen bir kurumdur. Bu kurum 2018 ile 2019 yılları arasında tarihimizin en büyük yolsuzluklarını ortaya çıkardı. Bu sadece AKP'nin bakanlıklarında değil bütün siyasi partilerin belediyeleri de dahil. Çok da büyük raporlar yazıldı. Hatta raporun bir tanesini anlatmak istiyorum. 240 milyarlık imar vurgunu. Bu sayıştay raporu bizim raporumuz değil. Sonra ne oldu? Sayıştay başkan vekili görevinden el çektirildi. Dünyanın başka bir ülkesinde bu adam baş tacı edilirdi. Ben dünyada birçok ülkenin seçimlerini izledim gözledim. Bir kabine düşünün. Kabinenin bakanlarından bir tanesi kendisine arsa tesis ettirmiş, bir tanesi şirketine kredi tesis ettirmiş, bir tanesi devletin kurumlarına kendi şirketinden mal satıyor. Hiçbir şey olmamış gibi devam edildi. Maalesef burada muhalefet de edilgen kaldı. Ben müteahhitliği zenginliğe karşı değilim ben şuna karşıyım: siyasetçinin devletle iş yapmasına karşıyım. İster İl Başkanı ister belediye Başkanı kamuda iş yapıyorsanız bu bir yolsuzluktur, bu bir hukusuzluktur çünkü hiç kimse seni denetleyemez. Şimdi Türkiye Büyük Millet meclisi'ne bakıyorum neredeyse yüzde 10'u müteahhit. Kamu görevlileri bu müteahhit vekillerin şirketlerini nasıl denetleyecek. Yargıçlara bakıyorsun, yargıç dediğin terazi gibi olması gereken kurumun başındaki insanlar. Ne kadar çaresiz kaldı ki belediyede arsa tahsis alıyor. Kabul edilir bir şey mi bu? Bir tarafta biraz önce bahsettiğimiz Sayıştay Başkanı diğer tarafta Sayıştay müfettişlerinin denetlediği kurumlardan arsa alıp kooperatif yapması kabul edilir bir şey mi?
BU KADAR BÜYÜK SUÇ ORTAKLIĞI NEYE YARADI?
Bu büyük suç ortaklığı 1 milyon çocuğumuzun 2021-2022 arasında heba etti. 200 bin ortaöğretim ve lise düzeyindeki çocuğumuz okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldı. 106 bin çocuğumuz 2022 yılında üniversiteyi kazanmasına rağmen ne yazık ki kayıt yaptıramadı. 41 bin 800 çocuğumuz devam etmiş olduğu eğitimine ara vermek zorunda kaldı. 166 bin ailemiz çocuğuma bakamıyorum diyerek Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı'na başvurdu. 150 bin kayıp çocuğumuz var. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda bu aslında bir beka sorunudur.
TÜRKİYE İLK DEFA BENDEN ÖĞRENECEK
Sorunu yaratanlar sorun çözemezler. Bu iktidar baştan itibaren sorun yaratma üzerine kurulmuş. 2018-2019 yıllarından itibaren ekonomi freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru gidiyor bu görülmeyecek bir şey değil. Kimse farkında değil ama önümüzde bir kara kış var.
Ben Türkiye'deki göç haritalarını inceledim. Şu anda İstanbul'da 12 bin 800 aile tersine güç birimine başvurmuş. Kirayı ödeyebilecek durumda değil, marketi borcu var, çaresiz kalmış insanlar bunlar. Benim partim dahil olmak üzere hiçbir siyasi parti 10 milyon insan sandık başına gitmemiş bunun nedenini sormadı. Sandık başına gitmeyen 10 milyon insanın kim olduğunu Türkiye ilk defa benden öğrenecek. 2 ila 3 milyon icra dosyası olan insanlarımız adres değişikliğinden dolayı oy kullanmadı. Oy kullanmayan bir diğer kesim ise tarım işçileri. Marttan itibaren binlerce insanın Anadolu'nun çeşitli yerlerinden batıya Karadeniz'e günübirlik iş için çalışmaya gidiyorlar. Seçimlerden önce Niğde'ye gittim ve oradaki tarım işçileri ile konuştum. 200 lira yevmiye alan bu vatandaş Niğde'den Urfa'ya 2 bin lira yol parası ödeyip oy kullanmaya nasıl gitsin. İktidar bunun farkında. Ama bu seçmeni sandığa götürdüğünde onlara oy vermeyeceğini bildiği için hiçbir şey yapmadı. 5 milyon seçmen yaptı böyle. Evet muhalefet bunu konsolide edemedi. Ben anlattım dinlemediler. Genel başkan dahil olmak üzere genel merkezdeki bütün aktörlere anlattım. Bütün bunlara baktığımızda en azından bundan sonraki süreçte daha sağlıklı sonuç alabilmek için bizim gerçekten bilimsel sahayı sokağı bilen seçmeni bilen kadrolarla hareket etmemiz lazım.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ YAPISAL SORUNUNU ÇÖZMELİ
2020'nin sonuydu sanırım tam hatırlamıyorum. Kapalı grup toplantısı vardı ve önümüzdeki süreçte kongre takvimimizin ötelenip ötelenmeyeceği konusunda bir konuşma yaptım. İzmir'de iki milletvekilimiz benimle aynı düşüncedeydi. Biz o koskoca grupta 3 kişi kaldık. 2 seçim yaşadık önünüzde çok önemli bir seçim var mutlaka kongremizi yapalım yenilenelim dedim. Genel merkez yöneticilerimiz kendi oturdukları koltukları muhafaza etmek için reddettiler. Gelelim günümüze bir seçim geçirdik ve seçimden sonra partillerimiz seçmenimiz beklenmedik bir sonuçla karşılaştı. Bu tür durumlarda parti kendi iç muhasebesini yapmak zorunda. İç muhasebe nasıl yapılır? Olağanüstü kurultay talep edersiniz ya da kongre takvimini takip edersiniz onunla ilgili düşüncelerinizi hayallerinizi anlatırsınız ama maalesef böyle olmadı. Maalesef çok üzücü bir sorunla karşılaştık. İlk günden itibaren 100 gün parti bloke etti. Seçimden sonra Türkiye'de derinleşen yoksulluğu kamufle edecek bir sürecin birer parçası oluyorsanız bu doğru bir şey değil. Cumhuriyet Halk Partisi yapısal sorununu çözecek. Yapısal sorun nedir?Örgüt yapınızı, üyelik yapınızı, seçme ve seçilme düzeyini değiştireceksiniz. Muhtar nasıl seçiliyorsa milletvekili de belediye başkanı da öyle seçilecek. Üyenizi anlamlı hala getireceksiniz.
Programdan satır başları şöyle:
SİYASETÇİNİN DEVLETLE İŞ YAPMASINA KARŞIYIM
2018'in 2019 yıllarında Sayıştay başkan vekili son 20 yıldır tarihimizin en iyi çalışmalarını yaptı. Sayıştay, 95 milyon vatandaşımızın o dediği vergilerin nasıl harcandığını denetleyen bir kurumdur. Bu kurum 2018 ile 2019 yılları arasında tarihimizin en büyük yolsuzluklarını ortaya çıkardı. Bu sadece AKP'nin bakanlıklarında değil bütün siyasi partilerin belediyeleri de dahil. Çok da büyük raporlar yazıldı. Hatta raporun bir tanesini anlatmak istiyorum. 240 milyarlık imar vurgunu. Bu sayıştay raporu bizim raporumuz değil. Sonra ne oldu? Sayıştay başkan vekili görevinden el çektirildi. Dünyanın başka bir ülkesinde bu adam baş tacı edilirdi. Ben dünyada birçok ülkenin seçimlerini izledim gözledim. Bir kabine düşünün. Kabinenin bakanlarından bir tanesi kendisine arsa tesis ettirmiş, bir tanesi şirketine kredi tesis ettirmiş, bir tanesi devletin kurumlarına kendi şirketinden mal satıyor. Hiçbir şey olmamış gibi devam edildi. Maalesef burada muhalefet de edilgen kaldı. Ben müteahhitliği zenginliğe karşı değilim ben şuna karşıyım: siyasetçinin devletle iş yapmasına karşıyım. İster İl Başkanı ister belediye Başkanı kamuda iş yapıyorsanız bu bir yolsuzluktur, bu bir hukusuzluktur çünkü hiç kimse seni denetleyemez. Şimdi Türkiye Büyük Millet meclisi'ne bakıyorum neredeyse yüzde 10'u müteahhit. Kamu görevlileri bu müteahhit vekillerin şirketlerini nasıl denetleyecek. Yargıçlara bakıyorsun, yargıç dediğin terazi gibi olması gereken kurumun başındaki insanlar. Ne kadar çaresiz kaldı ki belediyede arsa tahsis alıyor. Kabul edilir bir şey mi bu? Bir tarafta biraz önce bahsettiğimiz Sayıştay Başkanı diğer tarafta Sayıştay müfettişlerinin denetlediği kurumlardan arsa alıp kooperatif yapması kabul edilir bir şey mi?
BU KADAR BÜYÜK SUÇ ORTAKLIĞI NEYE YARADI?
Bu büyük suç ortaklığı 1 milyon çocuğumuzun 2021-2022 arasında heba etti. 200 bin ortaöğretim ve lise düzeyindeki çocuğumuz okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldı. 106 bin çocuğumuz 2022 yılında üniversiteyi kazanmasına rağmen ne yazık ki kayıt yaptıramadı. 41 bin 800 çocuğumuz devam etmiş olduğu eğitimine ara vermek zorunda kaldı. 166 bin ailemiz çocuğuma bakamıyorum diyerek Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı'na başvurdu. 150 bin kayıp çocuğumuz var. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda bu aslında bir beka sorunudur.
TÜRKİYE İLK DEFA BENDEN ÖĞRENECEK
Sorunu yaratanlar sorun çözemezler. Bu iktidar baştan itibaren sorun yaratma üzerine kurulmuş. 2018-2019 yıllarından itibaren ekonomi freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru gidiyor bu görülmeyecek bir şey değil. Kimse farkında değil ama önümüzde bir kara kış var.
Ben Türkiye'deki göç haritalarını inceledim. Şu anda İstanbul'da 12 bin 800 aile tersine güç birimine başvurmuş. Kirayı ödeyebilecek durumda değil, marketi borcu var, çaresiz kalmış insanlar bunlar. Benim partim dahil olmak üzere hiçbir siyasi parti 10 milyon insan sandık başına gitmemiş bunun nedenini sormadı. Sandık başına gitmeyen 10 milyon insanın kim olduğunu Türkiye ilk defa benden öğrenecek. 2 ila 3 milyon icra dosyası olan insanlarımız adres değişikliğinden dolayı oy kullanmadı. Oy kullanmayan bir diğer kesim ise tarım işçileri. Marttan itibaren binlerce insanın Anadolu'nun çeşitli yerlerinden batıya Karadeniz'e günübirlik iş için çalışmaya gidiyorlar. Seçimlerden önce Niğde'ye gittim ve oradaki tarım işçileri ile konuştum. 200 lira yevmiye alan bu vatandaş Niğde'den Urfa'ya 2 bin lira yol parası ödeyip oy kullanmaya nasıl gitsin. İktidar bunun farkında. Ama bu seçmeni sandığa götürdüğünde onlara oy vermeyeceğini bildiği için hiçbir şey yapmadı. 5 milyon seçmen yaptı böyle. Evet muhalefet bunu konsolide edemedi. Ben anlattım dinlemediler. Genel başkan dahil olmak üzere genel merkezdeki bütün aktörlere anlattım. Bütün bunlara baktığımızda en azından bundan sonraki süreçte daha sağlıklı sonuç alabilmek için bizim gerçekten bilimsel sahayı sokağı bilen seçmeni bilen kadrolarla hareket etmemiz lazım.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ YAPISAL SORUNUNU ÇÖZMELİ
2020'nin sonuydu sanırım tam hatırlamıyorum. Kapalı grup toplantısı vardı ve önümüzdeki süreçte kongre takvimimizin ötelenip ötelenmeyeceği konusunda bir konuşma yaptım. İzmir'de iki milletvekilimiz benimle aynı düşüncedeydi. Biz o koskoca grupta 3 kişi kaldık. 2 seçim yaşadık önünüzde çok önemli bir seçim var mutlaka kongremizi yapalım yenilenelim dedim. Genel merkez yöneticilerimiz kendi oturdukları koltukları muhafaza etmek için reddettiler. Gelelim günümüze bir seçim geçirdik ve seçimden sonra partillerimiz seçmenimiz beklenmedik bir sonuçla karşılaştı. Bu tür durumlarda parti kendi iç muhasebesini yapmak zorunda. İç muhasebe nasıl yapılır? Olağanüstü kurultay talep edersiniz ya da kongre takvimini takip edersiniz onunla ilgili düşüncelerinizi hayallerinizi anlatırsınız ama maalesef böyle olmadı. Maalesef çok üzücü bir sorunla karşılaştık. İlk günden itibaren 100 gün parti bloke etti. Seçimden sonra Türkiye'de derinleşen yoksulluğu kamufle edecek bir sürecin birer parçası oluyorsanız bu doğru bir şey değil. Cumhuriyet Halk Partisi yapısal sorununu çözecek. Yapısal sorun nedir?Örgüt yapınızı, üyelik yapınızı, seçme ve seçilme düzeyini değiştireceksiniz. Muhtar nasıl seçiliyorsa milletvekili de belediye başkanı da öyle seçilecek. Üyenizi anlamlı hala getireceksiniz.