İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir'den Dünyaya Bakış Platformu tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Platformun Çeşme’de düzenlenen 4. sezon 39’uncu toplantısında Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP eski İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Çeşme Belediyesi eski Başkanı Muhittin Dalgıç’ın yanı sıra iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinden önemli isimler yer aldı. Toplantının ilk oturumunun moderatörlüğünü Doç. Dr. Özlem Göksel üstlendi. Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Oğuz Ersin Köylü’nün “Aşkın Kimyası” başlığıyla sunum yaptığı toplantının ikinci oturumunu da İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yüce yönetti. Yerel yönetimlerin yol haritasını anlattı
Programda “Yerel Yönetimlerin Türkiye'nin Geleceğinde Önemi ve Demokratikleşme Süreci” başlığı altında konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, artık ülkelerin değil, şehirlerin birbiriyle yarıştığını söyledi. Yerel yönetimler üzerinden politikalar oluşturulduğunu anlatan Başkan Cemil Tugay, “Belediye başkanlığı bir ölçüde politik ama bence büyük ölçüde kamusal bir sorumluluk. İnsanların belediyeden, belediye çalışmasından ne beklediğini düşünerek yola çıkmakta fayda far. Sizden beklenen temel hizmetleri yerine getirmediğiniz zaman, onun üzerindeki eylem çabalarınız insanlar için rasyonel olmuyor. Belediye başkanı öncelikle insanların sizden ne beklediğini duymuş, anlamış olmalı ve onun gereğini yerine getirmeli” dedi. Kentlerin planlı büyümesi önemli
Temel hizmetlerde çok iyi çalışan bir belediye mekanizmasını var etmenin gerekliliğine dikkat çeken Tugay, şunları söyledi: “Mümkünse geçmişten gelenleri doğru olarak sürdürmeniz, değilse yanlışları bir an önce doğruya çevirmeniz lazım. Toplumun yaşadığı sorunlar üzerine çalışma yapmak gerekiyor. Bu aşamayı geçerseniz, o zaman daha fazla şey söyleme hakkınız olur. İzmir'e baktığımız zaman İzmir'in çok ciddi kentleşme sorunu var. Bir dönem kontrolsüzce büyümenin getirdiği plansız yapılaşmış alanlar var. Şehir bir plan yapılmadan kendi kendine büyümüş. Öyle bir kontrol kaybı olmuş ki planlama konusunda yeterli çalışma yapılması imkansız hale gelmiş. Deprem olsa şehrimizde dayanıksız bir sürü ev var. Bu evler yıkılırsa ne olur? Bazı bölgelerde öyle kötü yaşam şartları var ki sanki insanlar her gün deprem olmuş gibi yaşıyor. Altyapısı olmayan, evlerin sağlıksız olduğu, sosyal donatı alanlarının olmadığı... Bunun çokça yaşandığı bir şehirdeyiz.”“İzmir’i çok seviyorum”
İzmir’i çok sevdiğini de ifade eden Başkan Cemil Tugay, “5 senelik plan çerçevesinde yol alacağız. Ancak katılımcılık kültürü sağlamak, toplumla belediye yönetimleri ve siyaset arasında bağları güçlendirmek, karşılıklı güveni oluşturmak için bir şeyler yapmalıyız” diye konuştu.
Başkan Tugay, İzmir için hedeflerini de şu sözlerle açıkladı: “Bu şehre kalıcı olarak, kültürel anlamda, sosyopolitik olarak ne katabiliriz, geleceği nasıl daha iyi hale getiririz?
Karşıyaka Belediye Başkanlığı dönemimde, kamu yönetimi ve halk ilişkisini nasıl daha sağlıklı hale getirebiliriz diye çok kafa yorduk. O süreç şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne taşındı. Burada yeni bir süreç başladı. İzmir Planlama Ajansı bünyesinde benzer çalışmaları yapma kararı verdik. Buradaki amacımız katılımcı demokrasi kültürünü geliştirmek. Belediyenin kamusal alanlarla ilgili vereceği her türlü kararda mutlaka ilgili insanlardan görüş almak, o görüşleri sağlıklı ve adil şekilde almak ve daha sonra kamusal kullanım kararlarını, tasarım kararlarını birlikte vermek. Amaç bu. Kısacası İzmir Planlama Ajansı'nın katılımcı planlama bir yönetim anlayışını geliştirmek, demokrasi kültürünü geliştirme açısından önemli görevler yapacağını düşünüyorum.”“5 yıl zorlu ama etkili bir mücadele ile geçecek”
İzmir’in sorunlarının farkında olduğunu ve tüm enerjisini yaşanan sıkıntıları çözmek için harcayacağını anlatan Başkan Tugay, “Dayatılan gündemlerde boğulmamaya çalışacağım. Bana yapılan baskılara asla boyun eğmeyeceğim. İzmir’e sevgimin ispatı bu olacak. Ben bu şehri çok seviyorum. Yürekten seviyorum. İstediğim oy falan değil. Bu şehirde insanlar beni çok sevdi. Bu sevgiyi asla karşılıksız bırakamazdım. O nedenle plastik cerrahi gibi mesleği tam zirvesinde bıraktım. Asla pişman değilim. Önümüzdeki 5 yıl zorlu ama etkili mücadele ile geçecek. Çocukluğumdan beri yaşadığım ve yaşattığım her türlü hatıranın değerini korumak için, borçlu olduğum insanlara, bana duydukları güvenin karşılığını ödeyebilmek için bu yola çıktım. Bu benim için bir onur hikayesi. Bu hikayenin gereğini yerine getireceğim. Diliyorum şansım yaver gider. Bu sürecin sonunda bir daha aday olup olmamak gibi bir durumun içerisinde olmadan, 5 yıllık dönemde şehrimize katkı sunacağım. İzmir'e sözüm var. Hiçbir kaynağı, parayı çarçur etmeden, sürdürülebilir bir planlama çerçevesinde yatırım yapacağız” dedi. “Değişimi kendi partimizden başlattık”
“Değişim” sözcüğünün önemine değinerek konuşmasına başlayan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de şunları söyledi: “Ülkemizin son yıllarda en çok beklenti duyduğu şey değişim. Özellikle gençler. Seçim sonuçları bunun en büyük göstergesi oldu. Biz de değişimi önce kendi partimizde başlattık. Şimdi asıl yapmamız gereken şey, değişimi yalnızca kadrolarla değil, uygulamalarımız ve icatlarımızla olacağını topluma göstermek. En büyük gösterge de katılımcı yönetim anlayışı olacak. Yerelden genele yayılacak bu dalganın da aslında Türkiye’de yeni bir yönetim dilini oturtacağını düşünüyorum. Ben Çeşme'de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız İzmir’de bu anlayışın tohumlarını şimdiden ekmeye başladık” dedi.
Programda “Yerel Yönetimlerin Türkiye'nin Geleceğinde Önemi ve Demokratikleşme Süreci” başlığı altında konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, artık ülkelerin değil, şehirlerin birbiriyle yarıştığını söyledi. Yerel yönetimler üzerinden politikalar oluşturulduğunu anlatan Başkan Cemil Tugay, “Belediye başkanlığı bir ölçüde politik ama bence büyük ölçüde kamusal bir sorumluluk. İnsanların belediyeden, belediye çalışmasından ne beklediğini düşünerek yola çıkmakta fayda far. Sizden beklenen temel hizmetleri yerine getirmediğiniz zaman, onun üzerindeki eylem çabalarınız insanlar için rasyonel olmuyor. Belediye başkanı öncelikle insanların sizden ne beklediğini duymuş, anlamış olmalı ve onun gereğini yerine getirmeli” dedi. Kentlerin planlı büyümesi önemli
Temel hizmetlerde çok iyi çalışan bir belediye mekanizmasını var etmenin gerekliliğine dikkat çeken Tugay, şunları söyledi: “Mümkünse geçmişten gelenleri doğru olarak sürdürmeniz, değilse yanlışları bir an önce doğruya çevirmeniz lazım. Toplumun yaşadığı sorunlar üzerine çalışma yapmak gerekiyor. Bu aşamayı geçerseniz, o zaman daha fazla şey söyleme hakkınız olur. İzmir'e baktığımız zaman İzmir'in çok ciddi kentleşme sorunu var. Bir dönem kontrolsüzce büyümenin getirdiği plansız yapılaşmış alanlar var. Şehir bir plan yapılmadan kendi kendine büyümüş. Öyle bir kontrol kaybı olmuş ki planlama konusunda yeterli çalışma yapılması imkansız hale gelmiş. Deprem olsa şehrimizde dayanıksız bir sürü ev var. Bu evler yıkılırsa ne olur? Bazı bölgelerde öyle kötü yaşam şartları var ki sanki insanlar her gün deprem olmuş gibi yaşıyor. Altyapısı olmayan, evlerin sağlıksız olduğu, sosyal donatı alanlarının olmadığı... Bunun çokça yaşandığı bir şehirdeyiz.”“İzmir’i çok seviyorum”
İzmir’i çok sevdiğini de ifade eden Başkan Cemil Tugay, “5 senelik plan çerçevesinde yol alacağız. Ancak katılımcılık kültürü sağlamak, toplumla belediye yönetimleri ve siyaset arasında bağları güçlendirmek, karşılıklı güveni oluşturmak için bir şeyler yapmalıyız” diye konuştu.
Başkan Tugay, İzmir için hedeflerini de şu sözlerle açıkladı: “Bu şehre kalıcı olarak, kültürel anlamda, sosyopolitik olarak ne katabiliriz, geleceği nasıl daha iyi hale getiririz?
Karşıyaka Belediye Başkanlığı dönemimde, kamu yönetimi ve halk ilişkisini nasıl daha sağlıklı hale getirebiliriz diye çok kafa yorduk. O süreç şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne taşındı. Burada yeni bir süreç başladı. İzmir Planlama Ajansı bünyesinde benzer çalışmaları yapma kararı verdik. Buradaki amacımız katılımcı demokrasi kültürünü geliştirmek. Belediyenin kamusal alanlarla ilgili vereceği her türlü kararda mutlaka ilgili insanlardan görüş almak, o görüşleri sağlıklı ve adil şekilde almak ve daha sonra kamusal kullanım kararlarını, tasarım kararlarını birlikte vermek. Amaç bu. Kısacası İzmir Planlama Ajansı'nın katılımcı planlama bir yönetim anlayışını geliştirmek, demokrasi kültürünü geliştirme açısından önemli görevler yapacağını düşünüyorum.”“5 yıl zorlu ama etkili bir mücadele ile geçecek”
İzmir’in sorunlarının farkında olduğunu ve tüm enerjisini yaşanan sıkıntıları çözmek için harcayacağını anlatan Başkan Tugay, “Dayatılan gündemlerde boğulmamaya çalışacağım. Bana yapılan baskılara asla boyun eğmeyeceğim. İzmir’e sevgimin ispatı bu olacak. Ben bu şehri çok seviyorum. Yürekten seviyorum. İstediğim oy falan değil. Bu şehirde insanlar beni çok sevdi. Bu sevgiyi asla karşılıksız bırakamazdım. O nedenle plastik cerrahi gibi mesleği tam zirvesinde bıraktım. Asla pişman değilim. Önümüzdeki 5 yıl zorlu ama etkili mücadele ile geçecek. Çocukluğumdan beri yaşadığım ve yaşattığım her türlü hatıranın değerini korumak için, borçlu olduğum insanlara, bana duydukları güvenin karşılığını ödeyebilmek için bu yola çıktım. Bu benim için bir onur hikayesi. Bu hikayenin gereğini yerine getireceğim. Diliyorum şansım yaver gider. Bu sürecin sonunda bir daha aday olup olmamak gibi bir durumun içerisinde olmadan, 5 yıllık dönemde şehrimize katkı sunacağım. İzmir'e sözüm var. Hiçbir kaynağı, parayı çarçur etmeden, sürdürülebilir bir planlama çerçevesinde yatırım yapacağız” dedi. “Değişimi kendi partimizden başlattık”
“Değişim” sözcüğünün önemine değinerek konuşmasına başlayan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de şunları söyledi: “Ülkemizin son yıllarda en çok beklenti duyduğu şey değişim. Özellikle gençler. Seçim sonuçları bunun en büyük göstergesi oldu. Biz de değişimi önce kendi partimizde başlattık. Şimdi asıl yapmamız gereken şey, değişimi yalnızca kadrolarla değil, uygulamalarımız ve icatlarımızla olacağını topluma göstermek. En büyük gösterge de katılımcı yönetim anlayışı olacak. Yerelden genele yayılacak bu dalganın da aslında Türkiye’de yeni bir yönetim dilini oturtacağını düşünüyorum. Ben Çeşme'de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız İzmir’de bu anlayışın tohumlarını şimdiden ekmeye başladık” dedi.